Yüzyıl önce bu gün, yani 19 Mayıs 1919 da Anadolu kan ağlıyordu. Çağın akışına ayak uyduramayan Osmanlı hasta yatağında ölmek üzere iken, emperyalizmin aç çakalları çoktan yurduna girmiş ve etinden parça koparmakla meşgullerdi. Halk peş peşe sokulduğu savaşlardan tükenmiş ve çaresizdi. Hukuk yoktu, adalet yoktu, devlet yoktu. Bunun yerine kaderine terk edilmiş yoksul bir halkın acılarla dolu sefil bir tablosu vardı.
Yine yüz yıl önce bu gün İstanbul'dan Samsun'a gelen bir vapurdan bir insan inmiş, dört yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde Anadolu halkını örgütlemiş, ülkeyi istila eden çakallardan kurtarmış ve 29 Ekim 1923 de Osmanlı küllerinden modern bir cumhuriyet yaratmıştı. Dava arkadaşlarına "Asıl işimiz şimdi başlıyor" diyerek 10 Kasım 1938'deki ölümüne kadar olan 15 yıl içinde yaptığı kesintisiz devrimlerle karanlıkta yaşayan halkını aydınlığa taşımıştı.
Daha öldüğünün ertesi günü yerine geçen ve devrimlerden geri dönüşün işaretlerini verenler 2.Dünya Savaşı dönemini de kötü yönetmiş, savaş sonrası ülkeyi yine çakallara teslim etmeyi başarmışlardı. O gün bu gündür birbirimizle kavga etmekten, elimizden kayıp giden Ata'dan emanet Cumhuriyetimize bir türlü sahip çıkamamaktan sabıkalıyız maalesef.
100 yıl sonra yine bu gün adı Ekrem İmamoğlu olan bir insan, sembolikte olsa İstanbul'dan Samsun'a giderek Atamızın yolunda olduğunu gösteriyor, farklı bir siyaset üslubu ile toplumsal barış ve Cumhuriyetimiz için umut oluyor.
Bana ise devrimci iyimserliğim: "İstanbul onu 23 Haziranda belediye başkanı,Türkiye ise Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yıl dönümü olan 2023'de Cumhurbaşkanı yapmayı düşünüyor." diyor.
Emperyalizme karşı milli mücadelenin başladığı gün olan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramınızı kutluyor, artık "HER ŞEY GÜZEL OLSUN" diyorum.