“Türkiye’de hiç bir başarı cezasız kalmaz” sözü kulaklarımıza çok ağır gelse de günümüzde pek bir şey değişmediğini görüyoruz. Bu arada hala “Devrim Arabaları” filmini seyretmemiş mühendis ve mühendis adayı arkadaşlarım varsa mutlaka seyretsinler.
Bu, bir deyiştir. Bu deyiş, Türkiye’de başarılı olan kişilerin, kıskançlık, çekememezlik, iftira, baskı, engelleme gibi olumsuz davranışlarla karşılaştığını, başarılarının cezalandırıldığını veya göz ardı edildiğini anlatır. Bu deyiş, Türkiye’de başarı kültürünün yeterince gelişmediğini, başarılı kişilere değer verilmediğini, başarısızlığın normalleştirildiğini veya mazur görüldüğünü ifade eder. Bu deyiş, aynı zamanda başarılı kişilerin, başarılarını korumak için daha çok mücadele etmeleri gerektiğini, başarılarının kolay kazanılmadığını veya kolay kaybedilebileceğini de vurgular.
Başarı kültürü neden önemlidir?
Başarı kültürü, bir toplumun, bir kurumun veya bir bireyin başarıya ulaşmak için gösterdiği çaba, tutum ve değerler bütünüdür. Başarı kültürü neden önemlidir? Çünkü başarı kültürü; insanların potansiyellerini ortaya çıkarmalarına, kendilerini geliştirmelerine ve öğrenmelerine yardımcı olur.
İnsanların hedeflerine ulaşmalarına, sorunları çözmelerine ve yaratıcı olmalarına destek olur.
İnsanların motivasyonunu, özgüvenini ve özsaygısını artırır.
Başarı kültürü, eğitim, aile, medya, liderlik, örneklik, teşvik, ödül, geri bildirim gibi pek çok faktörle geliştirilebilir veya zayıflatılabilir. Başarı kültürünü geliştirmek için, başarıyı özendiren, destekleyen, kutlayan ve ödüllendiren bir ortam yaratmak gerekir.
Geçtiğimiz günlerde Seferihisar'a bağlı bir İlk okulu ziyaret ettik. Okul Müdürü, bizi çok güzel karşıladı.
Eğitim ve öğretim için her şeyin en iyisini yapmaya çalışan ve görev yaptığı kuruluşu en üst düzeylere taşımak için çabalayan bir öğretmenimizle röportaj yaptık. okulun eksiklerini giderdiklerini anlattı. Ancak medya aracılığıyla dile getirdiği için resmi işlemlerle karşı karşıya kaldı. Sorumluluk bilinci yüksek ve başarı gayesi için her daim çalışan insanların bir şekilde ceza alması adalet midir? Ya da hataları dile getirenler mi suçludur?
*Asıl problem sorunu görmezden gelmek mi yoksa dile getirmek mi...*
İçinde yaşadığımız yüzyılda, değişmesi ve konuşulması gereken başka konular varken bizim halen bu basamakta olmamız içler acısı... Bir ülkenin kalkınması ve gelişmesinin temeli olan eğitimin unsuru olan öğretmenlerin, eğitimin kalitesi için verdiği çabayı takdir ediyor, verdikleri mücadelede yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
İşini layığıyla yapan, bulunduğu mevkiiyi çıkarları için değil toplum yararı için kullanan tüm meslek erbablarımızı tebrik ediyoruz.
Sokağın Nabzındayız!
Yeri gelmişken söylemek istiyorum; yerel seçim sürecinin hareketliliği içerisinde, belediye başkanlığı aday adaylarımız ve muhtar adaylarımızla, sizleri bilgilendirmek adına çalışmalar yürütüyoruz. Oluşum Haber ve World Türk TV ekranlarında yaptığımız programlarımızdan aynı zamanda Sokağın Nabzı Dutlar altındaki canlı yayınlarımızda bizleri takip ettiğiniz için teşekkür ederiz.
*Her zaman söylüyoruz; 'Omurgalı Siyaset!'*
Siyasetin ve yönetimin tüm basamaklarında önce bir vatandaş sonrasında gazeteci olarak tek isteğimiz; iyi yönetim. Bulunduğu konumu kendi menfaatleri için kullanmayan, çıkarları doğrultusunda karar almayan siyasetçilere ihtiyacımız var.
Söylemekten çekinmiyorum: "Siyaset yapacağınız, düşüncelerinizi dile getireceğiniz ortamda mesleğinizi ikinci planda tutmalısınız.”
Şayet tutmuyorsanız, işiniz ve kendi çıkarınız için siyasete atıldığınız düşüncesi ile anılacağınızdan şüpheniz olmasın.
*Hep söyledik, hep söylemeye devam edeceğiz!*
İlçemiz, Seferihisarımız; doğal güzellikleriyle, yaşanabilir havası ve tarihi değerleriyle çocuklarımıza bırakabileceğimiz en önemli mirasımız. İlçenin betonlaşmaya yüz tutmuş, kent estetiği bozulmuş ve doğal dengesinin alt üst olmuş bir hale gelmesine izin vermeyeceğiz. Biz üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. Kişisel çıkarları için göreve talip olan kişilere, ilçemizin kaderini en kötü senaryoya çevirecek projelere karşıyız.
Değerli okurlarım; liyakatin, dürüstlüğün ve emeğin kıymetinin anlaşıldığı yarınlarda görüşmek üzere. Hoşçakalın...