Sosyal medyada damga vuran o konuşma.. “İncinmişsin!” Kelimesi bir anda viral olurken, aslında herkesin ortak iç sesine kulak veren bir konuşmaydı. Vatandaş ile psikoloğun arasında geçen o düşündürücü dialog!.
Şimdilerde bakıyoruz da herkes “İncinmiş”, aslında duygular karışık, beklentiler kimine göre çok düşük, kimininse çoook yükseklerde.. Herkes bir şey söylüyor, kimi incindi, anlaşılamadı.. kabuğuna çekildi.
Kolay şeyler yaşamadık.
Ülkece çok zor şeyler yaşadık, Covidi, ekonomik krizi, Hala devam eden ülkeler arası savaşlar, iklim krizi, artık zombi gelse de kurtulsak diye yakınan bir halk olduk.
Tabi bu yıl en önemli olaylardan biri de Türkiyemiz’i derin yasa boğan depremler ve sel oldu.
Yardımlaşma duygusunu yitirmeyen bir millet olduğumuzu bu anlamda görmüş olduk. Tek Yürek olduk. Tek gerçek buydu.
Ama o da geçti, normal hayat devam etmeye başladı. Bir kısım yaralar sarılmaya başlansa da ailelerin kayıpları artık geri gelmeyecekti!.
Zaman geçti.. Ve yine Herkes kendi kabuğuna çekildi. Kimse kimseye tahammülü kalmadı. Herkes kendi bildiğini savunur oldu. Türkiye de ki en büyük savaşta ekonomik savaş oldu diyebilirim.
Sohbetler de adı geçen “Soğan”hayatımızda marka oldu. Üretim yavaşladı.. Zengin çok zengin oldu. Fakir iyice yoksullaştı.
Yorulduk!.
Kısacası, herkes kendi derdiyle yaşam kaygılarıyla uğraşırken, bir de ülkenin gündemi hayatımızın parçası oldu.
Başka ülkelerde bir yıl içerisinde gerçekleşen gündem bizde günlük haftalık hatta bir günde bir çok şey değişti ve değişmeye devam ediyor. Kimi zaman gündemi takip etmekte zorlanıyoruz.
Birbirleriyle uyum içinde olan bir siyaset değil, zorlayıcı, baskıcı, kimi zaman travmatik durumlar yaşatıyor.
Bunları yaşarken, aklıma Bir yazarın paylaşımı geliyor; Tarih, 18 Nisan 1930 BBC Radyosu Akşam haberlerinde “Bu Akşam hiç bir haber yok!” Açıklaması yazılmış ve ardından piyano çalınmış.
Bunu duyduğumda çok şaşırmıştım!.
Bizimde böyle var bir hayalimiz!.
Özgürlük - Demokrasi halkın dilediğini söyleyip ve bunun hakkında yorum yapabilmesi Türkiye de ne kadar gerçekleşiyor, bilemiyoruz ama şöyle bir gerçek var. Doğru Bildiğin gerçeği savunmak herkesin görevi yarınınız geç olmadan..
Ömer Hayyam’ın o kıtaları düşüyor aklıma
“Celladına aşık olmuşsa bir millet
İster ezan dinlet, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstahaktır ona her türlü zillet!”
Umudumuzun kaybolmadığı, Güzel yarınlar, beklentiler için kendi motivasyonumuz çok önemli.. içimizdeki iyilik duygusu ve merhamet hiç kaybolmasın!
Değerli okurlarım, güzel bir Ramazan ayınında sonuna gelmiş bulunuyoruz. İyisiyle kötüsüyle birlik beraberlik kardeşlik içinde yaşanacak nice güzel yarınlar için Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öpüyorum.
İyi Bayramlar diliyorum.
Sevgilerle..