En büyük değer, servet, bilgi birikimidir. İnsan önce aile de yetişir. Değer yargılarıyla, öğrendikleri bilgileri aileden aldıklarını uygular ve dışarıdaki yansımasıdır. Bu duruş ve önemle yaptığı her davranış yeri gelir örnek olur. Yeri gelir eleştirilir. İdol olarak görülmek birisine benzemek, ne kadar o kişi için güzel bir şey gibi algılansa da aslında boşluk olan benzemeye çalışan biri olamamanın öfke sinyalleridir. Ve tehlikelidir.
Eskilerin bir sözü vardır. “Aslan yattığı yerden belli olur” sözü çocukluğumdan beri en çok beğendiğim sözlerden biridir. Kulağımdan hiç çıkmayan hatta birçok anlam yüklediğim sözüdür. İnsanoğlu Yaşadığı yeri ister güzelleştirir isterse çirkinleştirebilir!
Bunların örneklerini de ne yazık ki ilçede görebiliyoruz.
Biz haberi servis ederken en çok üzerinde durduğu-muz konulardan bir de çevre kirliliği, biliyorsunuz çevre katliamlarının fazlalaşmasıyla dünyada yarattığı tahribat giderek artarken, bizlerde bulunduğumuz bölgeyi ne kadar güzel temizlersek, gelecek nesile de o kadar iyi hazırlamış oluruz diye Çevre katliamcılarıyla mücadele veriyoruz.
Son dönemlerde nüfusun artmasıyla da fazlalaşan, çöp vs. atıklarda giderek çoğaldığını hepimiz görüyoruz.
Takipçilerimizden gelen mesajları dikkatle ve özenle araştırarak doğru olduğunu teyit alarak haberleştiriyoruz. Paylaşıp, bu vesileyle yetkililere iletiyoruz. Ancak halkın da üzerine düşen görevleri ne yazık ki yapmıyorlar. Konu sadece vergisini çevre ödemesini yapıyor diye etrafı pisletme hakkına sahip olmadığını da bilmesi gerekiyor. Önce halk kendi sorumluluğun bilincinde olacak, ondan sonra da yerel hizmetten ya da devletten beklenti içine girecek. Bazı insanları tenzi ederim ki, içlerinden bazıları ilçeyi mahvetmek için adeta ant içmişler. Bizler geleceğimizi koruyalım sahip çıkalım diye uğraş verirken, hala gündemimizde insanların bilinçli olmaya alıştırmanın ülkenin ne kadar geriden geldiğini ne yazık ki göstermiş oluyor.
Dünyada geri dönüşümün, sürdürebilir enerjinin olduğu, tarımın, denizin, doğanın dengesini bozmanın nasıl ters etki yaratacağını çeşitli gerek görsel belgeseller ile anlatıp, düşünürlerin yorumları yazıları ile ifade etseler de ne yazık ki bilinçli bir toplum değiliz.
Ne iş yaparsanız yapın ister siyasetçi ister iş adamı, isterseniz pazarda limon satan bir esnaf olun, işinize duyduğunuz ahlakı saygıyı normal çevre bilincinde yaşatın ki, nesliniz sizleri örnek alsın.!
Kitap okuma alışkanlığı olan toplumlar bilinçli, duyarlı ve ne istediğini bilen toplum olur. Her şeyi devletten beklemez. Zor süreçler geçiriyoruz. Ekonomik kaygılar, ruhsal çöküntüler, yaşam kalitesinin kimi insanlar açısından zaman zaman düştüğünü de görüyoruz. Biz eski birlik beraberliği, komşuluğu, dayanışmayı, birlik ve beraberliği arıyoruz. Hala bir şeyler kaybetmiş değiliz. Moral ve motivasyonu geliştirmek kendinizi iyi hissetmek için olumlu düşünceler aklınıza getirmeniz yeterli.
Bakın yaz sezonu göz açıp kapayana kadar gitti. Bu süreç içerisinde doğumlar, ölümler, kazalar, hastalıklar oldu. Ve hayat bittiği yerden hep devam etti. Güzel bir hayat, iyi bir gelecek için kendinizi geliştirmeyi ihmal etmeyin.