Hikayeye başlamadan önce kanser haftası farkındalık günü sebebiyle sizlere yaşadığım kanser geçmiş öykümü yazmak istedim.
2010 yıllarında bir öksürükle başladı kanser olma hikayem. Pek fazla anlatmayı sevmem ama, yakınlarım bilir. İlk kez o günleri hatırlayarak sizler için kaleme almak istedim bu yazımı..
Henüz 25 yaşındayken tanıştım o hastalıkla herşey nefes darlığı, öksürük, gece terlemesi, kilo kaybıyla başladı. İzmir Dokuzeylül Üniversitesi hastanesinde Onkoloji bölümüne sevk ettiler. Hastalığım ciddiymiş. Akciğerde lenfoma dediler. 4. son evre oldukça ileri düzeydeydi.
Her şeye toz pembe bakan ben, doktorun o söylemleri ve tedavi sürecimi anlatmasıyla ölümle yaşam arasında ilk kez bu kadar çaresiz kaldığımı hissettim. Tahmin edemezsiniz. Ailemle durumumu öğrendikten sonra gazetecilik mesleğime kısa bir ara vermek durumunda kaldım.
Arabayla döndüğümüzde eve yol boyunca etrafı izledim. Hiç unutmuyorum. O toprağın, güneşin sahilin kokusunu içime kadar çekmiştim. Bunca zaman göremediğim güzellikleri gördüğümü farkettim. İlk kemoterapi sürecimde hemşirelerden biri saçlarımı kısa kesmemi istedi. Önce anlamadım. Ama sonra ilaç tedavileri almaya başladığında tarakla tararken annemin elinde saçlarımın kaldığını farkettim. Ben üzülmeyeyim diye benden gizlese de giderek açılmıştı saçlarım. Sonra hepsi tamamen dökülmüştü zaten.
Yılmadım peruk taktım. Kaşlarım kirpiklerim döküldü. Makyaj yaptım. Kendime hep inandım, kemik iliği operasyonlarında hep tuttum kendimi. Bu savaşı kazanacağıma hep inandım. Çünkü, motivasyonumu hep güçlü tuttum. Ardından kurslara yazıldım. Yenilikler peşine düştüm. Aldığım ilaçlar arada beni ağırlaştırsa da yılmadım. Resim yaptım. Hep pozitif kaldım.
Geçen süreçleri kısa geçiyorum. 2 yıl süren tedavim sonrasında hem işime ve sevdiklerime yeniden kavuştum.
Bir zamanlar bağışıklığım için taktığım maskeyle dolaştığımda herkes hastalıklı olarak bakıyordu. Öyle ya şimdi ki zamanları görünce diyorum ki herkes o anı biraz olsun empati yaptı.
Daha güçlü bir benlikle sıvadım kolları yine beni en mutlu eden mesleğime gazeteme, basın işime sonra bana değer veren çok değerli eşime, mutlu yuvama ve kızıma kavuştum. Üzerinden tam 12 yıl geçti. Hala dün gibi etkisinden bir türlü kurtulamadığım o süreçler bana çok şey kattı. Ama moralim bozuk olduğunda o anlarımı aklıma getirdiğimde diyorum ki, bu güçlü kalışımın bana yansıttığı bu kanser süreci oldu.
Her şerde bir hayır var derler, bunu da yaşamış oldum. Şanslıydım kurtuldum. Mücadelemi bırakmadım. Şimdi kanser haftası sebebiyle de sizlere benim için çok özel olan bu anımı sizlerle paylaşmak istedim.
Değerli okurlarım, şunu söylemeliyim ki hayat çok kısa, nerede ve nasıl yaşıyorsan hayatın tadını çıkar. Bu hayat bir daha geri gelmiyor.
Ben benzer kanser hastalığına yakalanan çok yakın dostlarımı kaybettim. Onlar içinde Allah’tan rahmet, geride kalanlara da sabırlar diliyorum. Her kim bu rahatsızlığı yaşıyorsa da mücadeleyi hiç bir zaman kaybetmesin!.
Savaşmak bizim ruhumuzda var… ☺️