En güzel huzur nedir bilir misiniz çocukları sevindirmek.. bundan daha da güzeli yoktur inanın şu hayatta..
Dünyaca malınız mülkünüz var ne kıymeti var bir çocuğa dokunamadıktan yüzlerini güldüremedikten sonra, onların ihtiyaçlarını karşılayamadıktan sonra
Ne kıymeti var..
Bir kaç gündür içinde yaşadığım içim içimi saran mutluluğumu sizlerle paylaşmak istiyorum sevgili dostlarım..
Geçtiğimiz haftalarda arkadaşımdan bir telefon geldi kendini adeta bu işlere adayan merhametli arkadaşım Gamze Ertekin’di hemen sözleşip bir araya geldim. Bana annesinin vefatının ölüm yıldönümü için bir şeyler yapmak isteğini ve bununda bir okulun ihtiyaçlarını karşılayarak mutlu olacağını anlattı. Çok sevindim ki geçen yıllarda da buna benzer bir proje de yine birlikteydik. Keza yine bir okul sosyal projesi yolunda kesiştik.
Öyle spontane gelişti ki her şey hani şu haberlerde be sosyal medyada belki çok duymuşsunuzdur.
Tepecik mahallesinde yanan bir ortaokulun sınıf içi tahribatıyla ilgili yaralar sarıldı Diye. Okul yeniden eğitim öğretimde denmişti.
Evet, gittiğimde gezdim onarılmıştı. Allah yardım edenlerden razı olsun ancak bir Atatürk köşesi bulunmayan, kitaplığı olmayan sınıflardaki dolapları kırık dökük ve yanık izlerinin hala olduğu bu okulda çocukların okulu sevmesini kendi evlerinde gibi benimsemelerini nasıl bekleyebilirdik ki.
Onlar bizim geleceğimiz. Neyse biz Gamzeyle çıktık bir yola o arkadaşlarına haber saldı. Ben kendi dost arkadaş çevreme derken ihtiyaç listesini yaptık ve ilk etap olan kocaman bir kitaplık için kitap malzemelerine kısa sürede tamamlamaya başladı arkadaşım kendi imkânlarıyla kitaplığı yaptırıyor. Kitapların içini dolduracak öyle güzel kitaplar geliyor ki size anlatamam. Projeyi duyan herkes elinde ne var ne yoksa koydu ortaya ofisimize bırakıp ismini bile vermek istemeyen gönüllüler mi ararsınız. Telefon sosyal medyadan bizlere mesaj atan mı? Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
Bu güzel yolculuğumuz da öyle gönlü temiz insanlara da rastladım ki, paylaşmak isterim dün bir telefon ile bize ulaşan askeriyeden bir uzman çavuş bana şöyle dedi. “Biz ilçemizin herhangi bir ihtiyaç sahibi okullar için yardım amaçlı bir şeyler yapmak istiyoruz. Bu anlamda sizi aradık. Proje içinde çok kısa sürede bir miktar para topladık ne yapabiliriz.” dediler.
Çok duygulandım. O sırada arkadaşım Gamze ile konuştum hemen marangozun telefonunu verdim. Ve sınıfların dolap ihtiyacı olduklarından bahsettim. Hemen iletişime geçtiler ölçüleri alındı bile
Bakın burası Diyarbakır’ın yada Hakkari Yüksekova’daki bir dağ köyünün terkedilmiş bir okulu değil, burası bir şeyler yapıyor gibi gözüküp sadece reklam malzemesi gibi kullanılan fotoğraf çekilip yanınızdayız gibi görünen bir aracınız da değil, hani derler sağ elin verdiğini sol el bilmesin!.
Biz maalesef gösteriyoruz ki o insanlara örnek olsun!
Mışlarla değil gerçekten yüreğini ortaya koyan bize güzel insanlar lazım.
Ben Orhanlı köyü okuluna da gittim orada da ihtiyaçlar var. Ulamış Mahallesi var, Düzce Mahallesi var, Hıdırlık Mahallesi var. Biz yakın okullarımıza çocuklarımıza güzel imkânlar sağlayalım ki onlarda bilgili akıllı birey olsunlar, bizleri temsil etsinler. Bizler onların iyi yerlere geldiğini görelim ve mutlu olalım.
Bunu hakikaten can-ı gönülden istiyorum.
Ne mutlu ki bu işimin en güzel örneği, aynı dili konuşabildiğim insanlara ulaşmış olmam beni daha çok mutlu ediyor.
Ben sadece böyle anlamlı projelerde yapıldığını bilin diye anlatmak istedim.