23 Nisan Çocuk Bayramı. Adı üstünde çocuk bayramı. Değişik ülkelerden çocuklar her yıl bölgemize geliyor.Bu bizleri mutlu ediyor. Onları en iyi şekilde ağırlamak, bayramımızı onlarla beraber kutlamak ne güzel.
Fakat tüm çocuklar bu kadar şanslı değil. Bizim bölgemize sık sık gelen bir de mülteci çocuklar var. Hayatla çok erken yaşlarda en acı yönleri ile tanışıyor bu çocuklar.
Kimi çalışmak zorunda, kimi dilenmek zorunda kalan bu çocukların bazıları da daha ne olduğunu anlayamadan Ege Denizinin azgın sularında boğuluyor. Adı sanı bile bilinmiyor bazılarının, sadece sahile vuran bir küçük çocuk cesedi olarak kayıtlara geçiyor.
Çocuk bayramımızı kutladığımız bu günlerdei bu kanayan yaraya da parmak basmamız gerekiyor. Bizim bayramımız tüm dünya çocuklarına armağan edildi. Bu dünya çocuklarına mülteci çocukları da dahil olmalı. Hepimiz onlar içinde bir şeyler yapmalıyız.
**********
Gün geçmiyor ki bir festival haberi duymayalım. Urla enginara sahip çıkıp enginar festivali yapıyor, Alaçatı yöresel otlara sahip çıkıp Ot festivali yapıyor. Seferihisar sadece mandalina festivali yapıyor. Oysa Enginar'ın yetiştiği yer Düzce ve Turgut. Yöresel otların en alası en güzel yemekleri Seferihisar'da.
Bu beni üzüyor. Ot festivali için Alaçatı'ya gitmek yerine bizde de bir yöresel ot yemekleri festivali yapsak, otellerin sponsorluğunda yemek yarışmaları düzenlesek, labada dolmasını, ebegümeci haşlamasını, körmen kavurmasını, çalkamayı sunsak insanların önüne.
Sakinşehir ünvanlı, slow Foodun merkezi Seferihisar'a çok yakışmaz mı?
En çok bu festivalleri hakeden Cittaslow ünvanlı Seferihisar değil mi?
Kafamızda böyle sorular uyanıyor, festivalleri duydukça. Keşke olsa diyoruz, keşke bizim de daha çok festivalimiz olsa.