Bir hikaye vardır bilirsiniz, karşınıza da bir vesile ile çıkmıştır mutlaka.
İçinde kaynar su olan bir kazana kurbağanın atıldığında, hayvanın can acısı ile zıplayarak yanmaktan ve haşlanmaktan kurtulduğunu, fakat kısık ateş ile suyun ağır ağır ısıtılması sonucunda ise kurbağanın bulunduğu ortama uyum sağlayarak kendi özgür iradesi ile mutlu bir şekilde haşlandığını mecazi olarak anlatır.
Bizim içinde bulunduğumuz durumumuz artık “mecazi” olmaktan çıkıp gerçek olmuş ve maalesef alışkanlığımız haline dönüşmüştür.
14 Mayıs 2023 seçimleri kim ne dersi desin genç Türkiye Cumhuriyetinin en önemli seçimlerinden biri idi.
Seçimden önce kaleme aldığım “15 Mayıs Sabahına Bakış” isimli yazımda Millet ittifakının 350 – 375 arasında vekil çıkartabileceği öngörüsünde bulunmuştum.
Yanılmış olmanın üzüntüsü içerisindeyim, sizlerden de bu değerlendirmem için özür dilerim.
Türk Milletinin teveccühü ile TBMM’nin 28 nci dönem milletvekilliğine seçilen tüm vekillerimizi kutluyor, aziz milletimiz için hayırlara vesile olmasını, kendilerine de yapacakları çalışmalarda başarılar diliyorum.
İktidar partisinin % 35 oy ile gösterebildiği başarı ortada iken, başarısızlıklarının sorumluluğunu bir kenara koysak bile demokrasinin bir ilkesi gereğidir muhalefetin iktidar olması.
Özgürlüklerine, Adaletlerine, Ekonomilerine, İnsan Haklarına, Çocuk Haklarına, Ekonomik Kazanç Paylaşımlarına, Kültürel değerlerine, Ölüsüne, Dirisine, Emeklisine, Çalışanına, Çalışamayanına, Tarlasına, tarlasındaki ürününe, Sokaktaki hayvanına, dağlarındaki pınarlarına sahip çıkan, koruyan kollayan ve sürdürülebilir bir yaşam için çaba sarf eden milletlerin oluşturduğu devletlere gıpta ile bakıyor, ağzımızın sularını akıtıyor, ülkelerindeki mutluluk ve adalet için gösterdikleri yönetsel başarılarından dolayı sadece bakıyor, bakıyoruz.
Bugün için gıpta ile baktığımız bu ülkeler, yüce Türk Milletine kapılarını ardına kadar açtıklarını, arzu eden herkese iş, aş, ve ev ile vatandaşlık vereceklerini duyursalar çok merak ediyorum bu ülkede kaç kişi kalır diye.
Sorun daha iyi yaşamak, daha iyi yaşamak için daha iyi şartlarda çalışmak ve geleceğe güvenle bakma isteği ise biz; ülkemizde bunu neden sağlayamıyor bunu sağlayacağını vadedenleri neden iktidara getiremiyoruz?
Öncelikle seçim süreci içerisinde 21 yıllık iktidar koltuğunun itibarı, devleti yönetmenin verdiği güç ve imkanlar ile seçimdeki adaylar arasında haksız bir rekabet vardı.
Ve bu süreçte bazı yaklaşımlar, tarihin tozlu sayfalarında, gelecek kuşakların okuduklarında utanacakları şekilde yerini almıştır.
Elbette ki ekonomik sıkıntılar, eğitim ve kültürel yozlaşmanın ağır baskısına rağmen halkımız bu dengesizliği 22 yıldır gideremeyen ve gittikçe ağırlaştırarak uçurumu derinleştirenlere evet diyorsa, öncelikleri de önceliklerimiz de başka başka olmalıdır.
Bizim için o da sanırım “GÜVEN” dir.
Tam 100 yıl önceki “İnanç” ve “Güven” dir.
Halkımıza, yaşadıkları bunca soruna karşı güvenli liman olacağımızı aktaramadıysak, ilkelerimize bağlı olmayışımızdan, bu ülkenin kurucu iradesinin mirasçıları olduğumuzu unuttuğumuzdan, iktidarın attığı safralardan medet ummamızdan, liyakatsız ve ilkesiz tutumumuzdan olabilir mi?
Şaşırmamıza şaşırıyorum.
Evet haşlandık, ama ölmedik.
Halen yaşıyoruz.
Biz küllerinden değil köklerinden doğan bir milletin evlatlarıyız çünkü.
14 Mayıs geçmiş, bitmiştir.
Balık hafızalarımızı zorlamayalım. Nasıl olsa bir hafta sonra unutacağız.
Bu nedenle size oy vermeyenlere laf sokup durmak yerine, nerede hatalar yaptığınızı doğru teşhis edip, doğru tespitler ile tedaviye başlarsak hatamızı katmerleştirmeden telafisinin yollarının bulabiliriz.
Çokta zor değil bunu başarmak.
Özellikle bin yılın felaketinde canı yanan, malı zarar görenlere; siz, size oy versin diye mi yardım ettiniz? Bu tam da kapitalist sistemin uşaklarına ait bir düşüncedir. Eğer beklentilerinizi tatmin etmediyse önce aynaya bir bakın lütfen.
Kimseyi hakir görmeyin, kimseye de şartlı yardım yapmayın.
Bu çerçevede; 14 Mayıs MV seçim sonuçlarının neden, niçinlerini şimdilik unutalım.
Artık hedef 28 Mayıs.
28 Mayıs’a odaklanalım ve halkımızın güvenini mutlaka kazanalım.
28 ine kadar, eski yeni tüm milletvekilleri ve örgüt ile tüm ülkeye yayılıp güven tazeleyelim ve MV genel seçimlerinde Cumhur ittifakı kazansa da, önce 28 Mayıs CB ve ardından 2024 Yerel Seçimlerinde CHP’nin ve liderliğindeki Millet ittifakının kazanacağına, hep birlikte başaracağımıza olan inancımızı paylaşalım, aşılayalım.
İnanalım, inandıralım.
Güvenelim, güven verelim.
Sonuç:
14 Mayıs MV seçimlerinde Çoğunluk elde eden Cumhur ittifakını kutluyorum. Ülkemiz için hayırlara vesile olur inşallah.
Millet ittifakı olarak, önce 28 Mayıs sonra da 2024 Yerel seçim zaferi ile haydi kucaklayalım Anadolumuzun vakur insanını.
Ve bu cennet vatanı gerçekten cennete çevirelim.
Saygılarımla
Vahdi SARIKAYA