Aslında ilk defa olmuyor, yazmayı düşündüğüm bir konu hakkında başlangıç yapmakta zorlanmam.
Düşüncesi aklıma ilk geldiğinde heyecanlanmış, süreci ve düşünceyi gerek arkadaşlarımla gerekse organizasyonu birlikte yapmayı düşündüğüm kişiler ile biran önce paylaşmak istemiştim.
Öyle ya; Kurtuluşa giden yol Samsun’da çakılan bir kıvılcımdan, topraklarına göz dikilen Anadolu’nun her yanını saran ateşe dönüşüyor ve o yangın yerinde ateşten gömlekleri giyen yanık tenli, yanık yürekli o yiğit insanların eserinin 100 ncü yılında orada, yanlarında olmanın gururlu, onurlu ve vakur duruşunu sindirip, hatıraları huzurunda saygı ile anmak, Samsun’da olmak istiyordum.
Öyle ya 100 yıl önce ben yoktum.
Olmasalardı olamayacaktım da.
Evet, şimdi de aynı duygu ve düşünceler ile Cumhuriyetimizin 100 ncü yılında Ankara’da olmak istiyorum.
Yakılan kıvılcım ile aydınlanan o yaşlı, yorgun Anadolu topraklarının, 28 Ekim 1923 günü “Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” açıklaması ile nasıl Çanakkale, İnönü, Sakarya, Afyon, Dumlupınar, İzmir olunduğunu tekrar yaşamak istiyor, yanmış, kan ile yoğrulmuş bu topraklarda nasıl fidanlar yetiştiğini görmek istiyor, 100 yıl önce yaşamış olmasam da bana yaşama şansı verenlerin manevi huzurlarında bir kez daha birlikte olmak istiyorum.
Bu bizlere verilmiş özel bir şans çünki.
Bu büyük coşkunun bir öncesi yılındayız.
Yani bu yıl hep birlikte Cumhuriyetimizin 99 ncu kuruluş ve kurtuluş yılını kutlayacağız.
Gelin Seferihisar/İzmir olarak hep birlikte şimdiden 100 ncü yılımızı bize kanları ile, canları ile armağan eden başta ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüz ve onun çok değerli silah arkadaşlarının bu uğurda şehadet şerbetini içmiş aziz şehitlerimizin manevi huzurlarında onlara yakışır bir CUMHURİYETE SAHİP ÇIKMA etkinliği planlayalım. Planlanacak etkinliklerde yerimizi alalım, ama mutlaka Ankara’ya yürüyelim, akalım…
Gelin 99 ncu yılımızı burada, İzmir’de ama 100 ncü yılımızı Ankara’da daha büyük coşkuyla, mutlulukla kutlayalım.
Kutlayalım ki çocuklarımız Cumhuriyetin sadece bir “yönetim şekli” olduğunu anlamasınlar.
Bizim Cumhuriyet’imizin anlamı çok daha özel, çok daha derin ve çok daha yücedir.
Cumhuriyet, bağımsızlıktır.
Cumhuriyet, özgürlüktür.
Cumhuriyet, karakterdir.
Cumhuriyet bizim yaşam biçimimizdir.
Mazlum uluslara ilham olan cumhuriyetimiz kendi insanına da onurluca yaşama, geleceğe güven ve huzurla bakma, yaşadığı topraklarda özgür ve mutlu bir şekilde var olmanın güvencesini vermiştir.
Ya istiklal Ya ölüm diyerek bize bu Cumhuriyeti armağan eden, ebedi başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun değerli silah arkadaşlarına sonsuz saygı ve minnetimle.
Yaşasın tam bağımsız laik Türkiye Cumhuriyeti, Yaşasın Mustafa Kemalin Askeriyim diyenler.
Vahdi SARIKAYA