Travmatik etkiye sebep olabilen deprem gibi sıra dışı olaylar yaşadığımızda ya da tanık olduğumuzda, yaşadığımız duygular, bize ağır gelebilir, sağlıklı hissettirmeyebilir. Olayın sıra dışılığı, bu durumu kabulde ve uyum sağlamada zorlanmamıza neden olur. Olağan baş etme sistemlerimizi sekteye uğratır. Travmatik olayın ardından bize sıra dışı gelen ama aslında normal olan tepkilerin, belirtilerin ilk bir ay içeresinde giderek azalması beklenir.
Yaşanan afet sonrasındaki ilk haftalarda deprem anlarının tekrarlandığı görüntü kesitleri hatırlanabilir, tekrar deprem oluyormuş hissi yaşanabilir. Depremi hatırlatan yerlerden ya da kişilerden uzak durmak, güvenli olduğu bilinse bile binalara girememek gibi kaçınma davranışları görülebilir.
Hissizlik, kendini dışarıdan izliyormuş ya da olayı yaşayan kişi değilmiş gibi hissetmek, ağlayamamak, duyguları üzüntüyü ifade edememek görülebilecek tepkiler olduğu gibi tam tersi aşırı uyarılmışlık halini kapsayan her an tetikte olma, bir şey olacakmış gibi bekleme, kolay irkilme, aşırı korku, öfke gibi tepkiler göstermek de ilk haflarda görülebilen normal tepkilerdir. Anda kalmak için bedenimizdeki duyumlara odaklanmak gibi uygulanacak teknikler anlık olarak rahatlamanızı sağlayıp zihninizi şu ana çekmenizi sağlayacaktır.
Kaygının sebep olduğu kalp çarpıntısı, nefes alış-verişte değişimler ya da güçlükler, titreme gibi bir tehdit algılandığında verilen tepkileri verebilirsiniz. Uyku ve iştah sorunları ya da kas ağrıları gibi vücut ağrıları yine bedensel olarak verilebilen tepkilerdendir. Kas gevşeme egzersizleri, vagus sinirini uyaran nefes egzersizleri anksiyeteyi yönetmenize yardımcı olur.
Üzüntü, umutsuzluk, çaresizlik, suçluluk, utanç gibi duyguları hissetmek normaldir ve bastırılmaya çalışılmamalı, yaşanmalıdır. Yaşanan acıyı hafifletmenin en iyi yollarından biri hazır hissettiğimizde sevdiklerimizle acımızı, duygularımızı paylaşmak ve dayanışma içinde olmaktır. Duyguları ifade etmenin, somutlaştırmanın işe yarayan yolları kişiden kişiye farklılaşabilir.
Depremi yaşamak, depremde yakınlarını kaybetmek, dolaylı olarak depremin etkilerine maruz kalmak farklı şiddetlerde ruh sağlığınızı etkileyebilir. Yapılan çalışmalarda travma yaşayan kişilerin %90’ına yakını travmatik etkileri atlatabilirken %10’luk kısmı ruhsal bir bozukluk geliştirmektedir.
Erken dönemde başa çıkamayacağınızı düşündüğünüz şiddetli belirtiler yaşıyorsanız, kendinize veya başkasına zarar verme düşünceleriniz varsa, başa çıkma yolu olarak alkol ya da madde kullanımına yöneldiyseniz, 3-4 hafta sonunda yaşadığınız belirtilerin şiddeti azalmıyorsa, 2-3 ay sonunda belirtiler hala devam ediyor ve günlük yaşantınızı etkiliyorsa profesyonel bir destek almayı düşünmelisiniz.
Psikolog Eda CANPOLAT
Doğade Psikoloji Danışmanlık Merkez