Gecenin sabaha melanlolik olduğu bir vakitte
Kaldırım taşları alabildiğine sessiz yine
Alabildiğine sensiz bir gece...
Suretsiz yokluğuna alıştım aslında
Alışamayan bir yalnızlığım birde isyanın dibine vurmuş gece...
Sessiz buralar böyle alabildiğine kana kana sensizlik yudumluyor zaman
yıldızların sensiz gidişini izliyorum kırık dökük çocukluğumu yanıma alarak...
Sensizliğe ben alıştım da
Alışamayan bir günbatımı birde düşlerim aslında...
Suretsiz yokluğuna alışkın ellerim gözlerim
Alışamayan bir saçlarım birde yüreğim aslında...
Sessiz ve sensiz bir gün daha eksildi gönlümden
Ben alışkınım eksilen ömrüme...
Aşılamayan masadaki sandalye
Fincandaki kahve aslında...
Saçlarıma takarken sensizliği
Belik belik hasret örüyor yüreğim aslında.
Satı Erdoğan