Son 9 yılda hepimiz biliyoruz ki, Türkiye hiç iyi dönemlerden geçmedi. Sosyal olaylar, darbe girişimi ve bitmek tükenmek bilmeyen ekonomik krizler…
Ama medya açısından daha kötü gelişmeler de vardı.
Artık kentlerin reklam ve tanıtım bütçeleri medyaya değil, sosyal medyaya akıyor, gazeteciler bu zor koşullarda mesleklerini sürdürmek için türlü fedakarlıklar üstleniyorlar.
Bütün bu olumsuz koşullara karşın Oluşum Haber, 9 yıllık hikayesinde hep büyüdü hem başarı hikayeleri yazdı. Hatta diyebilirim ki Sakin Şehir Seferihisar'ın, pozitif yüzü olmayı hep başardı.
Geçmişti aynı gazetede birlikte habere koşturduğumuz değerli arkadaşım Ezgi ile yine en az Ezgi kadar hayata pozitif bakışı ile çevresine değer katan değerli eşi Meriç'in bu yolculuğunu aslında ben de büyük bir heyecanla izliyorum.
Yeşil ailesinin bu başarı hikayesinin, mesleğe yeni girip türlü olumsuzluklarla korkutulan genç gazetecilere model olmasını diliyorum.
Oluşum Haber, denildiğinde aklıma gelen ikinci bir konu var, o da kurumsallık. Birçok medya mecrasının tabiri caizse elinde çanta ile gazetecilik yaptığı bir süreçte, değil Seferihisar'ı belki İstanbul çapında, ulusal kuruluşları kıskandıracak bir kurumsallıkla işlerini yürütmesi, bende hep hayranlık uyandırmıştır.
Oluşum Haber'in Seferihisar'ın tüm değerlerini yansıtması ise gerçek bir gazetecilik başarısıdır, çünkü gazeteciliğin özünde gözünü ve kulaklarını toplumun tüm kesimlerine açık tutmak vardır.
Oluşum Haber'i ve emek veren herkesi gönülden tebrik ediyorum.
Ama medya açısından daha kötü gelişmeler de vardı.
Artık kentlerin reklam ve tanıtım bütçeleri medyaya değil, sosyal medyaya akıyor, gazeteciler bu zor koşullarda mesleklerini sürdürmek için türlü fedakarlıklar üstleniyorlar.
Bütün bu olumsuz koşullara karşın Oluşum Haber, 9 yıllık hikayesinde hep büyüdü hem başarı hikayeleri yazdı. Hatta diyebilirim ki Sakin Şehir Seferihisar'ın, pozitif yüzü olmayı hep başardı.
Geçmişti aynı gazetede birlikte habere koşturduğumuz değerli arkadaşım Ezgi ile yine en az Ezgi kadar hayata pozitif bakışı ile çevresine değer katan değerli eşi Meriç'in bu yolculuğunu aslında ben de büyük bir heyecanla izliyorum.
Yeşil ailesinin bu başarı hikayesinin, mesleğe yeni girip türlü olumsuzluklarla korkutulan genç gazetecilere model olmasını diliyorum.
Oluşum Haber, denildiğinde aklıma gelen ikinci bir konu var, o da kurumsallık. Birçok medya mecrasının tabiri caizse elinde çanta ile gazetecilik yaptığı bir süreçte, değil Seferihisar'ı belki İstanbul çapında, ulusal kuruluşları kıskandıracak bir kurumsallıkla işlerini yürütmesi, bende hep hayranlık uyandırmıştır.
Oluşum Haber'in Seferihisar'ın tüm değerlerini yansıtması ise gerçek bir gazetecilik başarısıdır, çünkü gazeteciliğin özünde gözünü ve kulaklarını toplumun tüm kesimlerine açık tutmak vardır.
Oluşum Haber'i ve emek veren herkesi gönülden tebrik ediyorum.