Ya Hukukun Üstünlüğünü Savunacağız Ya Hukuk Devleti Olacağız

Dün akşam ilçemiz Seferihisar'da maalesef çok üzücü bir olay gerçekleşmiştir.

Ülkemiz, Türkiye Cumhuriyeti ve aziz Türk Milletinin huzur ve güvenliği için görevini yapan üç Polis memurumuz vurularak yaralanmışlardır.

Çatışmada ikisi ağır olmak üzere üç polisimiz yaralanmış, durumları ağır olan iki polis arkadaşımız derhal 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde ameliyata alınmışlar ve tedavileri de devam etmektedir.

Başta polis memuru arkadaşlarımız ve değerli aileleri olmak üzere tüm emniyet teşkilatımıza ve Seferihisar’lı yurttaşlarımıza çok geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Sabahın ilk saatlerine kadar hastanenin acil servisi önünde, içeriden haber alabilmek umuduyla bekleyen meslektaşları, arkadaşları ve olayı duyup kan lazım olur diye gelen yüzlerce insanımızın tedirgin bekleyişi yaralı polislerimizin ameliyatlarının başarılı geçtiği haberi ile kısmen de olsa sona ermişti.

Yaralanan arkadaşlarımıza tekraren geçmiş olsun diyor, biran önce sağlıklarına kavuşmalarını diliyorum

Şimdi asıl soruya gelecek olursak; Terör ve terörizmin etkin gücü silah ile Türk Milletinin huzur, güven ve mutluluğuna göz dikenlerle etkin mücadele içinde yer alan güvenlik güçlerimize, yani Türkiye Cumhuriyeti Devletine hizmet edenlere karşı silah kullanan, öldürmek/yaralamak kastı ile ateş açan, yasalara uymayanlar ile gelin şimdi nasıl MÜZAKERE yapılacağını bir kez daha anlatın…

Anlatın da ne için çalıştığınızı bir kez daha görelim…

Bunca yıldır terörist eylemler sonucu; asker, polis, korucu, öğretmen, sağlık mensubu ve yurttaşlarımızın şehit edilmesi ile bu olaylarda yaralanarak uzuv eksikliğiyle  belki de bir başka kişiye muhtaç halde yaşamını sürdürebilecek olan kıymetli Gazilerimizin haklarını nasıl ödeyeceğiz

Çıkın o camdan fanuslarınızdan, gözlerimizin içine bakarak anlatın da öğrenelim.

Geride kalan yüzbinlerce aile bireylerinin yüzlerine nasıl bakacağız, onlara ne anlatacağız, akıttıkları göz yaşlarını nasıl dindireceğiz…

Siz kimin adına kimi affediyorsunuz, siz kimsiniz ve bu gücü kimden alıyorsunuz.

Yüz yılın tokadını unuttuysanız hatırlatmak çok kolay olacaktır...

Size silah sıkanla ne konuşacaksınız.

Hadi siz devletin etkin gücünün altında, korumasında kendinizi savundunuz, ya sıradan vatandaş, sokaktaki insan kendini nasıl savunacak.

Devleti devlet yapan kurucu unsurlardan en önemlisinin, birbirine güvenen, birbirine omuz veren ve birlikte yaşamaktan huzur duyan insanlar topluluğu olduğunu unutuyorsunuz.

Güven, özgürlük ve huzur, Hukuk düzeninin herkes için adaletlice uygulanması ile gerçekleşecek ise, eline silah alarak terörist eylemlerde bulunanlara karşı nasıl hukuk dışı bir yol önerebilirsiniz…

Terör, terörizm ve yasalara uymayanlar ile MÜZAKERE edilmez MÜCADELE edilir.

Müzakere ederim diyenlerin niyetleri iyi, dertleri de Türk Milletinin Huzur ve Güvenliği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti değildir.

Nokta.

 

Vahdi SARIKAYA

[email protected]