Ankara'da, 24 Ocak 1993 tarihinde evinin önünde otomobiline yerleştirilen bombanın patlatılması sonucu yaşamını yitiren gazeteci ve yazar Uğur Mumcu için ölümünün 30'uncu yıl dönümünde Seferihisar’da anma töreni düzenlendi.Atatürk Parkında düzenlenen törene Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Seferihisar CHP ilçe Başkanı Senem Gürer Solak, Siyasi Parti İlçe Başkanları, Atatürk Düşünce Derneği Seferihisar Şubesi, çok sayıda sivil toplum kuruluşları partililer ve vatandaşlar katılım sağladı.Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, sözlerine şu ifadelere yer verdi. “Bu ülkede Uğur Mumcu’nun aydınlattığı yoldan yürüyen, onun cesaretinin bulaştığı binlerce onurlu gazeteci var. Bu cesaret sayesinde umudumuz dimdik ayakta. Uğur Mumcu’nun hayalindeki gibi çağdaş, laik, aydınlık bir Türkiye’ye çok değil sadece 4 ay sonra kavuşacağız. Uğur Mumcu’nun anısıyla, katledilen tüm gazetecilerimizi saygıyla anıyorum. Anılarını sonsuza kadar yaşatacağız.” Dedi.Seferihisar Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Senem Gürer Solak, konuşmasında, “Uğur Mumcu’yu vahşice hayattan kopararak, ülkemizin aydınlık geleceğini, halkımızın barış ve kardeşliğe olan inancını daha güzel bir gelecek özlemimizi de yok etmeyi amaçladılar. Ama bu kirli emellerini asla ulaşamadılar. Bugün Uğur Mumcu’nun savunduğu çağdaş düşünceler, milyonlarca cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı tarafından daha gür bir sesle dile getirilmeye devam etmektedir. Adalet sisteminin iyi işlemediği toplumlarda, terör, kadın cinayetleri ve emek sömürüsünün önüne geçilemez.” İfadelerine yer verdi.Seferihisar Atatürk Düşünce Derneği Başkanı Dilek Değeroğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi.“Emperyalizm ve hain iş birlikçilerini aramızdan aldığı devrim şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. 31 ocak 1990 akşam saatlerinde evinin önünde iki kahpe kurşunla katledilen kurucu genel başkanımız, Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ve 24 ocak 1993 sabahı arabasına tuzaklanan bomba ile paramparça edilen kalpaksız kuvvacımız Uğur Mumcu’nun yok edilmeleri, emperyalizmin ilk halka seri siyasi cinayetler tuzağının ikinci halkasını oluşturur. ilk halka cinayetlerle demokrasiyi katledip özgürlükçü 1961 anayasası yerine, getirdiği yasakçı 1982 anayasası ve antidemokratik darbe yasaları ile örgütlü toplumu, özerk üniversiteyi, özgür kültür ve sanat iklimini dinamikleyen ABD’nin ‘bizim oğlanlar yaptı’ dediği 12 Eylül 1980 faşist darbesine zemin oluşturulup toplumsal meşrutiyet sağlanmış, ikinci halka ile de ülkemiz 2000’li yılların emperyal güdümlü siyasal islam çıkmazına sokulmuştur. Bu nedenle her yıl düzenlenen 24-31 Ocak adalet ve demokrasi haftasında çeşitli etkinliklerle andığımız aziz şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmama kararlılığımızı yinelerken, hem bu emperyal tuzakların perde arkasını halkamıza gösterme çabamızı sürdürüyor hem nedenlerini ve sonuçlarını irdeliyor hem de laik cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılma yolunda dersler çıkarıyoruz. Muammer Aksoy cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinden koparak laik hukuk devleti olma niteliğini yitirip, karanlık bir geleceğe sürüklenmesi tehlikesinin farkında olan 49 cumhuriyet aydını yol arkadaşı ile birlikte 19 Mayıs 1989 tarihinde Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurdu. Derneğimizin kuruluş bildirgesi, kurucu genel başkanımızın çalışma ve demeçleri emperyalistleri çok rahatsız etti ve Muammer Aksoy 8 ay sonra katledildi. hala aydınlatılamamış olan bu cinayetin ulusumuzu derinden yaraladığı ne kadar gerçekse, laik cumhuriyet düşmanlarını, çok uluslu petrol tekellerini 1961 anayasası karşıtlarını, kadın haklarını ayaklar altına alanları, aklın özgürleşmesinden, özgür bireyden ve ulaşma bilincinden korkan karşı devrimcileri emek, gençlik ve öğretmen örgütlenmelerini, başta örgütlü toplumu tehdit olarak görenleri, üniversite özerkliğini hazmedemeyenleri ve Türkiye’yi, Kemalizm’in ‘Yurtta sulh, cihanda sulh.’ rotasından saptırıp yeni Osmanlıcılık Han hayali ile Orta Doğu bataklığına sokmak isteyenleri çok sevindirdiği bir o kadar gerçektir. 31 Ocak 1990 akşamı başlayan bu ikinci halka emperyal düzenler üzerine kararlıkla gidilmediği için sürdü. Kurucumuz doç. Dr. Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun, Musa Anter cinayetlerinin ardından, 24 Ocak 1993 Uğur Mumcu suikastı ile yeni bir boyut kazanmıştır. Uğur Mumcu’nun katli her kesimden halkımızda infial yaratmıştır. Devletin bütün kademeleri, failleri, azmettiricilerini bulmaya söz verdiler ama çözüm için atılan her adım engellendi. Duvardaki o tuğla bir türlü çekilemedi. Uğur Mumcu da, Muammer Aksoy gibi emperyal güçleri ve uşaklarını öylesine ürkütmüş, o kadar çok hain odağın iplini pazara çıkarmıştı ki, onu bu odakların her biri öldürtmüş hatta cinayeti birlikte işlemiş bile olabilirlerdi.” Dedi.
GENEL
24 Ocak 2023 - 16:13
Güncelleme: 25 Ocak 2023 - 10:43
Uğur Mumcu, ölümünün 30'uncu yıl dönümünde anıldı
Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu, ölümünün 30'uncu yıl dönümünde bombalı suikasta uğradığı Ankara'daki evinin önünde karanfillerle anıldı.
GENEL
24 Ocak 2023 - 16:13
Güncelleme: 25 Ocak 2023 - 10:43