Seferihisar ilçesinde yaşayan sokak hayvanları için hayvan barınaklarının sadece iyileştirme ve bakımları yapıldıktan sonra tekrar doğaya salınmasını isteyen hayvan severler, konuya ilişkin Seferihisar Belediyesi önünde bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklaması ise şöyle;
Biz hayvan severler olarak yaşadığımız sorunlar karşısında şikayet ve yargı dışında bir çare bulamıyoruz. Yasanın yüklediği görevi yerine getirmeyen kurumları ve çalışanlarını ilgili kurumlara şikayet etmek ve kamuoyu yaratmak dışında başvurabileceğimiz bir yolumuz yok.
Seferihisar ilçemizde maalesef ki, her yaz sezon bittiğinde kışlık evlerine götürülemeyerek sokaklara terk edilen cins hayvanların sokaklardaki halleri önce şaşkınlık, sonra çaresizlik ve perişanlıktır. Sokakta aç kalırlar, saldırılar sonucunda yaralanırlar. Çiftleşmelerle üreyerek geometrik olarak yeniden çoğalırlar. Sonları Sokak Hayvanları Bakımevleridir.
Sokak Hayvanları Bakımevleri, hasta, engelli ve sokaktaki yaşam koşullarına ayak uyduramayacak kadar aciz kalmış hayvanların temel ihtiyaçlarının karşılanması gereken yerlerdir. Sokaktaki hayvanların toplanıp getirilip bırakıldığı bir yer olmamalıdır.
‘’CAN DOSTLARIMIZIN BAKIMEVİNDE ESARET ALTINDA OLMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ ! ‘’
‘’BAKIMEVİN DE YETERİNCE VETERİNER İSTİYORUZ ! ‘’
‘’ BAKIMEVİ PERSONELİNİN ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR ! ‘’
‘’ BURASI BARINAK DEĞİL,GEÇİCİ BAKIMEVİDİR ,KÜPELİ VE TEDAVİSİ BİTEN HAYVANLAR ALINDIKLARI YERE BIRAKILMALIDIR ! ‘’
‘’KISIRLAŞTIRILMA EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ OLMALIDIR ! ‘’
UNESCO Tarafından 15 Ekim 1978 de Paris’te ilan edilen Hayvan Hakları Bildirgesine göre, bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bütün hayvanların gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.
Bizler hayvanseverler olarak hiçbir canlıyı birbirinden ayırt etmiyoruz; insan da hayvan da aynı yaşam hakkına ve özgürlüğüne sahiptir. Bugün dünyada birçok ülkenin hayvanlara ayrı bir statü tanıdığını, birçok ülkenin yunus parkları, sirk ve mezbahaların kapatılmasına dair karar aldığını sevinçle takip ediyoruz.
Ancak 2020 yılı Türkiye’sinde hala köpek zehirlemeleri, hayvan tecavüzleri; hala görevli kurumlar eliyle işlenmiş hayvanlara kötü muamele vakaları karşımızda durmaktadır. Ve esas üzücü olan, bu görevli kurumların görevleri hayvanları korumak ve yaşatmak olması gerekirken, bu kötü muameleleri görmezden gelmesi ,hatta çoğu zaman sebep olmasıdır.
Bir süredir Pamuk isimli bir köpeğin yaşadığı sorunları sosyal medyada dile getiriyoruz. Kısaca Pamuk ile gelişmeler şöyle; Pamuk yaşadığı mahallede çok sevilen ve bakımı, beslenmesi sağlanan bir köpek.. Bir ay önce bir araç çarpması nedeniyle önce evde bakımı yapıldı, sorun görünmüyordu ama yine de belediye veterinerliğinden yardım istenerek bir sağlık taraması yapılsın istendi. Pamuk alındı sonra bütün aramalara rağmen, verilen dilekçelere rağmen nerede olduğu söylenmedi. Hatta yerine başka köpek getirildi. Üstelik bütün bu çabalar biz hayvan severleri incitecek derecede davranışlara maruz kalınarak sürdürüldü.
Sonuçta nihayet pamuk 8 gün önce getirildi, pek iyi görünmüyor ama iyileşmesi için uğraşıyoruz. Bu çabalar gösterilmese hayvan hakları ihlalleri nedeniyle yitirilen hayvanlarımız gibi Pamuk da meçhule uğurlanabilirdi.
Biz hayvanseverler olarak bu noktada şikayet ve yargı dışında bir çare bulamıyoruz. Yasanın yüklediği görevi yerine getirmeyen kurumları ve çalışanlarını bugün yaptığımız gibi ilgili kurumlara şikayet etmek ve kamuoyu yaratmak dışında başvurabileceğimiz bir yolumuz yok. Öyle de yaptık. Kaymakamlığa ve Belediye Başkanlığına şikayet dilekçesi verdik. Ancak hiç beklemediğimiz bir şey oldu bu dilekçeleri veren arkadaşlar sosyal medyada aynı dilekçeyi paylaşınca karakola çağırıldılar.
Bu başvurumuzun da sorumluları harekete geçirerek görevini ihmal eden Seferihisar Belediyesi Veteriner İşleri ve personelinin uyarılmasını, karakola çağrılan iki bakımevi gönüllüsü 50 yaşında insanlara da bir özür borçlu olunulduğu bilinmelidir.
Önce ülkemizde hayvan hakları savunucuları tarafından yapılmış çalışmalardan ortaya çıkan genel sonuçları bir kere daha sorumluların ve kamuoyunun dikkatine sunmakta yarar görüyoruz:
* Hayvanlara kanunen “hukuki statü” tanınmalı; hayvanlar “Mal” değil “Can” kabul edilmeli,
* Sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı yapılmaksızın, tüm hayvanlar eşit ve adil yasal güvence altına alınmalı,
* Hayvanlara karşı sadece bazı şiddet ve kötü muamele eylemleri değil, tüm eylemler “Kabahat” olmaktan çıkartılıp “Suç” olarak tanımlanmalı,
* Hayvanlara karşı işlenecek suçlar, caydırıcı ve önleyici nitelikte hapis cezası yaptırımına tabi tutulmalı,
* Getirilecek cezalar "para cezasına ve seçenek yaptırımlara çevrilemeyecek nitelikte" belirlenmeli,
* Bu suçlar, yasa tasarısı taslağında düzenlendiğinin aksine “şikâyete bağlı suç” olmamalı.
* Şikâyet hakkı da sadece belirli kişi ve kurumlara özgülenmekten çıkartılarak, kamu davası niteliğinde belirlenmeli,
* Hayvan severlere kapılarını kapatan İl ve İlçe belediyesi barınaklarına ve barınak personellerine ilişkin cezai yaptırım getirilmeli. Denetim koşulları yeniden düzenlenmeli,
* Belediyelerin toplama eylemlerinin yasal sınırları ve müeyyideleri net olarak belirlenmeli,
* Ormana terk edilen sahipsiz hayvanların yaşam koşulları düzenlenmeli,
* Hayvanların üretim, ticaret ve satışı yasaklanmalı,
* Tüm Türkiye’de Fayton işkencesi sonlandırılmalı,
* Hayvanlara karşı işlenen suçları kovuşturmakla görevli polis teşkilatı oluşturulmalı,
* Canlı hayvan dövüşü, sirk, hayvanat bahçesi, yunus/penguen parkları kaldırılmalı,
Mevcut düzenlemenin hayvanlara karşı işlenen suçları engellemeyi yetmediğini tüm toplum olarak görmekteyiz. Her canlının yaşam hakkı kutsaldır ve tüm hakların üstündedir. Hayvanlara hakları teslim edilinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Bu nedenlerle yukarıda saydığımız içerikteki yasal düzenlemenin en kısa zamanda gerçekleştirilmesi zorunluluğunu sorumluların ve kamuoyunun dikkatine tekrar tekrar sunmaya devam edeceğiz.
‘’Türkiye’nin hiçbir yerinde CAN DOSTLARIMIZIN BAKIMEVLERİNDE ESARET ALTINDA OLMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ ! ‘’
Şimdi de Seferihisar ilçemizde durum nedir, kısaca ona bakalım. Maalesef ki, her yaz sezonu bittiğinde kışlık evlerine götürülemeyerek sokaklara terk edilen cins hayvanların sokaklardaki halleri önce şaşkınlık, sonra çaresizlik ve perişanlıktır. Sokaktaki hayvanlar aç kalırlar, saldırılar sonucunda yaralanırlar ve agresifleşirler. Çiftleşmelerle üreyerek geometrik olarak yeniden çoğalırlar. Sonları Sokak Hayvanları Bakımevleridir.
Sokak Hayvanları Bakımevleri, hasta, engelli ve sokaktaki yaşam koşullarına ayak uyduramayacak kadar aciz kalmış hayvanların temel ihtiyaçlarının karşılanması gereken yerlerdir. Sokaktaki hayvanların toplanıp getirilip bırakıldığı bir yer olmamalıdır.
Barınaklarda 15- 20 hayvan tel örgülerle çevrili bir alanda hapis olarak kalmakta ve koşulları birlikte yaşam için uygun değildir. Bakımları düzgün yapılmadığı takdirde hastalıklar ve kayıplar yaşanmaktadır.
Seferihisar’da Prof. Dr .İsmet Sungurbey Sokak Hayvanlar Bakımevinde
‘’KISIRLAŞTIRILMA EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ OLMALIDIR ! ‘’
* Bakımevlerindeki yaşam şartlarının düzeltilmesi,
* Kısırlaştırma birinci önceliğimiz olmasına rağmen, bakımevinde hala 100 köpeğin beklediği duyumlarını alıyoruz.
* Beslenme ihtiyacı yanında hastaların, engellilerin, anne ve bebeklerin sağlık kontrollerinin yapılarak temel ihtiyaçlarının karşılanması
* Temizlik ve hijyen koşullarının iyileştirilmesi,
‘’BAKIMEVİNDE YETERİNCE VETERİNER İSTİYORUZ ! ‘’
* Sokak Hayvanları Yuvasına teslim edilen hayvanların kayıtlarının tutularak gerektiğinde medeni bir üslupla bilgi verilmesini
‘’ BAKIMEVİ PERSONELİNİN ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR ! ‘’
* Gerek telefon ile gerek bakımevine gelerek, hayvan sahiplenmek isteyen insanlara karşı ve/veya telefonla sahiplenmek & kısırlaştırmak için randevu almak isteyen insanlara karşı kullanılan üslup ’un daha medeni olmasını istemekteyiz.
‘’ KÜPELİ VE TEDAVİSİ BİTEN HAYVANLAR ALINDIKLARI YERE BIRAKILMALIDIR ! ‘’
Unutulmamalıdır ki ;
Gönüllüler ve Sivil toplum kuruluşları hayvanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında, maddi ve manevi olarak , Belediyeye, Hayvan Bakımevi Veterinerlerine, Hayvan Bakımevi Yönetimine , Hayvan Bakımevi Çalışanlarına işlerini kolaylaştırarak yardımcı olan insanlardır.
Seferihisar Prof Dr İsmet Sungurbey Sokak Hayvanları Bakımevinde gönüllüler olarak bütün iyi niyet ve yardımlaşma isteğimize rağmen iletişimsizlik ve hakaret vâri bir yaklaşım ile karşı karşıya bulunmaktayız.
Seferihisar belediyesi ile geçmişte çok güzel işler bu anlayışla başarılmıştır, en güzel örneklerden biri yakın zamanda köpek kulübelerinin yapımı ortaklaşa gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalara hiç ara vermeden ve daha büyük bir gayretle devam edilmelidir.
Yukarıda bahse konu başlıkların düzeltilerek uygulamaya konulması karşılıklı olarak yaşam haklarına saygının bir gereğidir.
Seferihisar’da güzel şeyler de oluyor Her okula bir can dost ve her cami avlusuna bir can kampanyalarımız umut veriyor.Yakında bu çabalarımızın sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
Sorumluların uluslararası hayvan haklarına uygun davranıp, işlerini yasaların tanımladığı şekilde yapmaları , aksi halde sorunlar çözülünceye dek peşlerinde olacağımızı Sayın Hayvanseverlere ve Basın mensupları ile Değerli Kamuoyuna saygıyla bildiririz.
Basın açıklaması ise şöyle;
Biz hayvan severler olarak yaşadığımız sorunlar karşısında şikayet ve yargı dışında bir çare bulamıyoruz. Yasanın yüklediği görevi yerine getirmeyen kurumları ve çalışanlarını ilgili kurumlara şikayet etmek ve kamuoyu yaratmak dışında başvurabileceğimiz bir yolumuz yok.
Seferihisar ilçemizde maalesef ki, her yaz sezon bittiğinde kışlık evlerine götürülemeyerek sokaklara terk edilen cins hayvanların sokaklardaki halleri önce şaşkınlık, sonra çaresizlik ve perişanlıktır. Sokakta aç kalırlar, saldırılar sonucunda yaralanırlar. Çiftleşmelerle üreyerek geometrik olarak yeniden çoğalırlar. Sonları Sokak Hayvanları Bakımevleridir.
Sokak Hayvanları Bakımevleri, hasta, engelli ve sokaktaki yaşam koşullarına ayak uyduramayacak kadar aciz kalmış hayvanların temel ihtiyaçlarının karşılanması gereken yerlerdir. Sokaktaki hayvanların toplanıp getirilip bırakıldığı bir yer olmamalıdır.
‘’CAN DOSTLARIMIZIN BAKIMEVİNDE ESARET ALTINDA OLMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ ! ‘’
‘’BAKIMEVİN DE YETERİNCE VETERİNER İSTİYORUZ ! ‘’
‘’ BAKIMEVİ PERSONELİNİN ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR ! ‘’
‘’ BURASI BARINAK DEĞİL,GEÇİCİ BAKIMEVİDİR ,KÜPELİ VE TEDAVİSİ BİTEN HAYVANLAR ALINDIKLARI YERE BIRAKILMALIDIR ! ‘’
‘’KISIRLAŞTIRILMA EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ OLMALIDIR ! ‘’
UNESCO Tarafından 15 Ekim 1978 de Paris’te ilan edilen Hayvan Hakları Bildirgesine göre, bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bütün hayvanların gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.
Bizler hayvanseverler olarak hiçbir canlıyı birbirinden ayırt etmiyoruz; insan da hayvan da aynı yaşam hakkına ve özgürlüğüne sahiptir. Bugün dünyada birçok ülkenin hayvanlara ayrı bir statü tanıdığını, birçok ülkenin yunus parkları, sirk ve mezbahaların kapatılmasına dair karar aldığını sevinçle takip ediyoruz.
Ancak 2020 yılı Türkiye’sinde hala köpek zehirlemeleri, hayvan tecavüzleri; hala görevli kurumlar eliyle işlenmiş hayvanlara kötü muamele vakaları karşımızda durmaktadır. Ve esas üzücü olan, bu görevli kurumların görevleri hayvanları korumak ve yaşatmak olması gerekirken, bu kötü muameleleri görmezden gelmesi ,hatta çoğu zaman sebep olmasıdır.
Bir süredir Pamuk isimli bir köpeğin yaşadığı sorunları sosyal medyada dile getiriyoruz. Kısaca Pamuk ile gelişmeler şöyle; Pamuk yaşadığı mahallede çok sevilen ve bakımı, beslenmesi sağlanan bir köpek.. Bir ay önce bir araç çarpması nedeniyle önce evde bakımı yapıldı, sorun görünmüyordu ama yine de belediye veterinerliğinden yardım istenerek bir sağlık taraması yapılsın istendi. Pamuk alındı sonra bütün aramalara rağmen, verilen dilekçelere rağmen nerede olduğu söylenmedi. Hatta yerine başka köpek getirildi. Üstelik bütün bu çabalar biz hayvan severleri incitecek derecede davranışlara maruz kalınarak sürdürüldü.
Sonuçta nihayet pamuk 8 gün önce getirildi, pek iyi görünmüyor ama iyileşmesi için uğraşıyoruz. Bu çabalar gösterilmese hayvan hakları ihlalleri nedeniyle yitirilen hayvanlarımız gibi Pamuk da meçhule uğurlanabilirdi.
Biz hayvanseverler olarak bu noktada şikayet ve yargı dışında bir çare bulamıyoruz. Yasanın yüklediği görevi yerine getirmeyen kurumları ve çalışanlarını bugün yaptığımız gibi ilgili kurumlara şikayet etmek ve kamuoyu yaratmak dışında başvurabileceğimiz bir yolumuz yok. Öyle de yaptık. Kaymakamlığa ve Belediye Başkanlığına şikayet dilekçesi verdik. Ancak hiç beklemediğimiz bir şey oldu bu dilekçeleri veren arkadaşlar sosyal medyada aynı dilekçeyi paylaşınca karakola çağırıldılar.
Bu başvurumuzun da sorumluları harekete geçirerek görevini ihmal eden Seferihisar Belediyesi Veteriner İşleri ve personelinin uyarılmasını, karakola çağrılan iki bakımevi gönüllüsü 50 yaşında insanlara da bir özür borçlu olunulduğu bilinmelidir.
Önce ülkemizde hayvan hakları savunucuları tarafından yapılmış çalışmalardan ortaya çıkan genel sonuçları bir kere daha sorumluların ve kamuoyunun dikkatine sunmakta yarar görüyoruz:
* Hayvanlara kanunen “hukuki statü” tanınmalı; hayvanlar “Mal” değil “Can” kabul edilmeli,
* Sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı yapılmaksızın, tüm hayvanlar eşit ve adil yasal güvence altına alınmalı,
* Hayvanlara karşı sadece bazı şiddet ve kötü muamele eylemleri değil, tüm eylemler “Kabahat” olmaktan çıkartılıp “Suç” olarak tanımlanmalı,
* Hayvanlara karşı işlenecek suçlar, caydırıcı ve önleyici nitelikte hapis cezası yaptırımına tabi tutulmalı,
* Getirilecek cezalar "para cezasına ve seçenek yaptırımlara çevrilemeyecek nitelikte" belirlenmeli,
* Bu suçlar, yasa tasarısı taslağında düzenlendiğinin aksine “şikâyete bağlı suç” olmamalı.
* Şikâyet hakkı da sadece belirli kişi ve kurumlara özgülenmekten çıkartılarak, kamu davası niteliğinde belirlenmeli,
* Hayvan severlere kapılarını kapatan İl ve İlçe belediyesi barınaklarına ve barınak personellerine ilişkin cezai yaptırım getirilmeli. Denetim koşulları yeniden düzenlenmeli,
* Belediyelerin toplama eylemlerinin yasal sınırları ve müeyyideleri net olarak belirlenmeli,
* Ormana terk edilen sahipsiz hayvanların yaşam koşulları düzenlenmeli,
* Hayvanların üretim, ticaret ve satışı yasaklanmalı,
* Tüm Türkiye’de Fayton işkencesi sonlandırılmalı,
* Hayvanlara karşı işlenen suçları kovuşturmakla görevli polis teşkilatı oluşturulmalı,
* Canlı hayvan dövüşü, sirk, hayvanat bahçesi, yunus/penguen parkları kaldırılmalı,
Mevcut düzenlemenin hayvanlara karşı işlenen suçları engellemeyi yetmediğini tüm toplum olarak görmekteyiz. Her canlının yaşam hakkı kutsaldır ve tüm hakların üstündedir. Hayvanlara hakları teslim edilinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Bu nedenlerle yukarıda saydığımız içerikteki yasal düzenlemenin en kısa zamanda gerçekleştirilmesi zorunluluğunu sorumluların ve kamuoyunun dikkatine tekrar tekrar sunmaya devam edeceğiz.
‘’Türkiye’nin hiçbir yerinde CAN DOSTLARIMIZIN BAKIMEVLERİNDE ESARET ALTINDA OLMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ ! ‘’
Şimdi de Seferihisar ilçemizde durum nedir, kısaca ona bakalım. Maalesef ki, her yaz sezonu bittiğinde kışlık evlerine götürülemeyerek sokaklara terk edilen cins hayvanların sokaklardaki halleri önce şaşkınlık, sonra çaresizlik ve perişanlıktır. Sokaktaki hayvanlar aç kalırlar, saldırılar sonucunda yaralanırlar ve agresifleşirler. Çiftleşmelerle üreyerek geometrik olarak yeniden çoğalırlar. Sonları Sokak Hayvanları Bakımevleridir.
Sokak Hayvanları Bakımevleri, hasta, engelli ve sokaktaki yaşam koşullarına ayak uyduramayacak kadar aciz kalmış hayvanların temel ihtiyaçlarının karşılanması gereken yerlerdir. Sokaktaki hayvanların toplanıp getirilip bırakıldığı bir yer olmamalıdır.
Barınaklarda 15- 20 hayvan tel örgülerle çevrili bir alanda hapis olarak kalmakta ve koşulları birlikte yaşam için uygun değildir. Bakımları düzgün yapılmadığı takdirde hastalıklar ve kayıplar yaşanmaktadır.
Seferihisar’da Prof. Dr .İsmet Sungurbey Sokak Hayvanlar Bakımevinde
‘’KISIRLAŞTIRILMA EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ OLMALIDIR ! ‘’
* Bakımevlerindeki yaşam şartlarının düzeltilmesi,
* Kısırlaştırma birinci önceliğimiz olmasına rağmen, bakımevinde hala 100 köpeğin beklediği duyumlarını alıyoruz.
* Beslenme ihtiyacı yanında hastaların, engellilerin, anne ve bebeklerin sağlık kontrollerinin yapılarak temel ihtiyaçlarının karşılanması
* Temizlik ve hijyen koşullarının iyileştirilmesi,
‘’BAKIMEVİNDE YETERİNCE VETERİNER İSTİYORUZ ! ‘’
* Sokak Hayvanları Yuvasına teslim edilen hayvanların kayıtlarının tutularak gerektiğinde medeni bir üslupla bilgi verilmesini
‘’ BAKIMEVİ PERSONELİNİN ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR ! ‘’
* Gerek telefon ile gerek bakımevine gelerek, hayvan sahiplenmek isteyen insanlara karşı ve/veya telefonla sahiplenmek & kısırlaştırmak için randevu almak isteyen insanlara karşı kullanılan üslup ’un daha medeni olmasını istemekteyiz.
‘’ KÜPELİ VE TEDAVİSİ BİTEN HAYVANLAR ALINDIKLARI YERE BIRAKILMALIDIR ! ‘’
Unutulmamalıdır ki ;
Gönüllüler ve Sivil toplum kuruluşları hayvanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında, maddi ve manevi olarak , Belediyeye, Hayvan Bakımevi Veterinerlerine, Hayvan Bakımevi Yönetimine , Hayvan Bakımevi Çalışanlarına işlerini kolaylaştırarak yardımcı olan insanlardır.
Seferihisar Prof Dr İsmet Sungurbey Sokak Hayvanları Bakımevinde gönüllüler olarak bütün iyi niyet ve yardımlaşma isteğimize rağmen iletişimsizlik ve hakaret vâri bir yaklaşım ile karşı karşıya bulunmaktayız.
Seferihisar belediyesi ile geçmişte çok güzel işler bu anlayışla başarılmıştır, en güzel örneklerden biri yakın zamanda köpek kulübelerinin yapımı ortaklaşa gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalara hiç ara vermeden ve daha büyük bir gayretle devam edilmelidir.
Yukarıda bahse konu başlıkların düzeltilerek uygulamaya konulması karşılıklı olarak yaşam haklarına saygının bir gereğidir.
Seferihisar’da güzel şeyler de oluyor Her okula bir can dost ve her cami avlusuna bir can kampanyalarımız umut veriyor.Yakında bu çabalarımızın sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
Sorumluların uluslararası hayvan haklarına uygun davranıp, işlerini yasaların tanımladığı şekilde yapmaları , aksi halde sorunlar çözülünceye dek peşlerinde olacağımızı Sayın Hayvanseverlere ve Basın mensupları ile Değerli Kamuoyuna saygıyla bildiririz.