Kale, Antik Helllenestik dönemde Makedonya Kralı Büyük İskender’in generallerinden Lysimakhos tarafından MÖ 4. yüzyıl sonlarında inşa ettirildi.Strabon’a göre İskender bir rüya görmüş; Pagos Dağı’nda Nemesis tanrıçalarının sunağında uyurken ona Smyrnalıların yeni şehirlerini buraya taşımaları gerektiği söylenmiş. Bunun üzerine Smyrna halkı sahilden dağa taşınmış.
Kale hem şehrin yeni merkezini koruyan hem de denize hâkim konumda bir akropol işlevi gördü.Roma döneminde kale, şehrin savunması için tahkim edildi. Bizans döneminde Arap akınları, Haçlılar ve çeşitli isyanlara karşı önemli bir üs oldu.
Kale surları bugünkü görünümünü büyük ölçüde Bizans dönemi tamiratlarından aldı.11. yüzyıldan itibaren Selçuklular, ardından Aydınoğulları Beyliği kaleyi kullandı.
1425’te İzmir’in Osmanlı topraklarına katılmasıyla Kadifekale Osmanlı hâkimiyetine geçti.
Osmanlı döneminde de surlar kısmen kullanıldı, ancak şehrin ağırlık merkezi sahile doğru kaydığından kale eski önemini yitirdi.Sur duvarlarının uzunluğu yaklaşık 6 kilometreyi buluyordu.
Beş kapısı ve birçok burcu vardı.
Yapımında Helenistik taş işçiliği, Roma tuğla örgüsü ve Bizans onarımları bir arada görülebilir.
Bugün hâlen ayakta olan sur parçaları çoğunlukla Bizans dönemine aittir.
Kale hem şehrin yeni merkezini koruyan hem de denize hâkim konumda bir akropol işlevi gördü.Roma döneminde kale, şehrin savunması için tahkim edildi. Bizans döneminde Arap akınları, Haçlılar ve çeşitli isyanlara karşı önemli bir üs oldu.
Kale surları bugünkü görünümünü büyük ölçüde Bizans dönemi tamiratlarından aldı.11. yüzyıldan itibaren Selçuklular, ardından Aydınoğulları Beyliği kaleyi kullandı.
1425’te İzmir’in Osmanlı topraklarına katılmasıyla Kadifekale Osmanlı hâkimiyetine geçti.
Osmanlı döneminde de surlar kısmen kullanıldı, ancak şehrin ağırlık merkezi sahile doğru kaydığından kale eski önemini yitirdi.Sur duvarlarının uzunluğu yaklaşık 6 kilometreyi buluyordu.
Beş kapısı ve birçok burcu vardı.
Yapımında Helenistik taş işçiliği, Roma tuğla örgüsü ve Bizans onarımları bir arada görülebilir.
Bugün hâlen ayakta olan sur parçaları çoğunlukla Bizans dönemine aittir.








