İzmir'de taciz iddiası: Bakanlık harekete geçti!

İzmir'de kısa bir süre önce yaşanan Milli Eğitim camiasını derinden sarsan cinsel taciz iddiasını kamuoyuna ilk duyuran TEMİZELLER olmuştu. Olay kamu vicdanını rahatsız etmiş durumda. Edinilen bilgilere göre, halen görevde olan mevcut bir ilçe milli eğitim müdürü, belediye otobüsünde bir kadına yönelik cinsel taciz suçlamasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla gözaltına alındı. Sorgusunun ardından şüpheli müdür, yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

TACİZ OLAYININ İÇERİĞİ;

19 Mayıs 2025 (pazartesi) günü, İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün, Valilik makamına arz ettiği bilgi notunda, şikayetçi bir kadının kendisini Eshot Belediye otobüsünde taciz ettiğini beyan etmesinin üzerine Emniyet güçlerince mobese ve ESHOT içi kamera görüntülerinden söz konusu şikayete muhatap kişinin İlçe Milli Eğitim Müdürü A.B olduğunun anlaşıldığı, kişinin, Savcı talimatı ile şahsın Polis Merkezine getirilmesi ve ifadesinin alınıp adli makamlara mevcutlu çıkarılması talimatının alındığı ve Savcılık nezdinde adli tahkikat başlatılmıştı. Bunun üzerine, konunun idari makamlara bilgi notu şeklinde iletilmesinden sonra, İzmir Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yaptığı değerlendirmeler neticesinde, Kişinin Bakanlıkça ataması yapılan İlçe Milli Eğitim Müdürü konumunda ve kadrosunda olması, haberin basında yer alması, soruşturmaya konu olan fiillerinin hassasiyeti, taciz iddiasını ihtiva etmesi, adli makamlara intikal etmesi ve kamuoyunda yapılacak işve işlemlere dair herhangi bir şüphe uyanmaması için, İddia konularının ivedi olarak Bakanlık Makamınca (Müfettişlerince) yürütülmesi talebiyle Valilik Makamınca 20.05.2025 günü (Olayın intikal ettiği günün resmi tatil olması nedeniyle) ertesi günü, konu Bakanlığa iletilmişti.

Konu ile alakalı bakanlık yetkilileri vakayı yakın takip altına alırken, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 137. maddesi gereğince, memurun görevinden uzaklaştırılması için gerekli inceleme süreci başlatılması gerektiğini bildirdiler. Bu maddeye göre:

“Görevden uzaklaştırma, devlet memurunun görevini yürütmesinde sakınca görüldüğünde alınabilecek idari bir tedbirdir.”

BAKANLIK SÜRECİ YAKIN TAKİBE ALDI

Skandalın kamuoyuna Temizeller Gazetesi aracılığıyla duyurulmasının ardından, olay büyük yankı uyandırdı. Millî Eğitim Bakanlığı, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden detaylı bilgi notu talep etti ve özellikle olayın geçtiği konumdaki ve çevresindeki kamera kayıtlarının tamamının ivedilikle Ankara'ya gönderilmesini istedi.

TEFTİŞ KURULU HAREKETE GEÇTİ

Bakanlık Teftiş Kurulu’nun ön değerlendirmesi sonucunda, konunun ciddiyeti ve hassasiyeti nedeniyle iki müfettiş görevlendirildi. Bu müfettişlerin, 22 Mayıs Cuma günü itibarıyla İzmir’e ulaşarak incelemelerine başlaması bekleniyor.

TACİZ İDDİASI VE HUKUKİ BOYUTU

İddianın merkezindeki suçlama, TCK 105. maddeye dayanmaktadır. Türk Ceza Kanunu’na göre:

TCK Madde 105 – Cinsel Taciz:
Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer bu fiil kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılarak işlenirse, ceza artırılır.

Kamu görevini suistimal ederek gerçekleştirilen bu tür eylemler, sadece cezai yaptırımla değil, aynı zamanda idari ve disiplin yönünden de ağır sonuçlar doğurur.

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA BEKLENİYOR

Müfettişlerin hazırlayacağı ön inceleme raporu doğrultusunda, taciz suçlamasına konu olan ilçe müdürünün görevden uzaklaştırılması yüksek ihtimal olarak görülüyor. 657 Sayılı Kanun’un 125. maddesine göre, memurluk vakarına yakışmayan fiil ve davranışlar kademe ilerlemesinin durdurulması ya da memuriyetten çıkarma ile sonuçlanabilir.

KAMUOYU TEPKİLİ, GÖZLER BAKANLIK MÜFETTİŞLERİNDE

İzmir kamuoyunda olay büyük bir infial yaratırken, eğitim çalışanları, sendikalar ve veliler sürecin şeffaf yürütülmesini ve şüpheli hakkında gerekli tüm idari ve adli işlemlerin gecikmeksizin hayata geçirilmesini talep ediyor.

Millî Eğitim Bakanlığı’ndan gelecek müfettiş raporları hem kamu vicdanını rahatlatacak hem de benzer olaylara karşı bir önleyici tedbir niteliği taşıyacaktır. (AHMET TÜBCEL)