Merhabalar öncelikle, Oluşum Haber'de ilk olan yazımı ve analizimi sizlerle paylaşmak için heyecanlı olduğumu belirtmek isterim ve ilk konum malumunuz üzere, şu an içinde bulunduğumuz sıcak bir çatışma içerisinde olan, hepimizin yaşadığı, nefes aldığı bu Dünya. Son yıllarda artan ve durmak bilmeden daha da büyüyen sıcak çatışmalar, savaşlar ve soykırımlar... Ve yenisi eklendi:İran ve İsrail Son yıllarda iki ülke arasında artarak devam eden tansiyon, İsrail'in saldırısı ile bir savaşa dönüştü. Bizler füze düellolarına şahit oluyoruz bir haftaya yakındır ve şu satırları yazarken de karşılıklı restleşmeler ve algı yaratan hamleler iki taraf arasında sürmeye devam ediyor ve uzun sürecek gibi de duruyor. İran gibi 90 milyon nüfuslu, yer altı zenginliği ve tarihi kökeni güçlü olan bir ülkenin savaş "geliyorum" demesine rağmen hazırlıksız yakalanması ve ilk iki gün şoku atlatamaması hiç normal değil. Üst düzey komutanlarının, aileleri ile birlikte hayatını kaybederken, evlerine nokta atışı ile vurulması; hatta hatta hangi odada olduklarının bile bilinmesi, büyük bir içten kuşatmanın altında olduğunu bizlere söylüyor. İran yıllardır komutanlarını kaybetti, vekalet güçlerini ve Cumhurbaşkanını kaybetti.Cumhurbaşkanı Reisi’nin düşen helikopteri sizce de hâlâ gizemini korumuyor mu? İran bunların hepsinde sustu veya susmayı tercih etmek zorunda bırakıldı. Ya da anlaşmalı bir şekilde karşılık verdi.Ama bu son yaşadığı durumda artık karşılık vermek zorunda ve karşılık da veriyor. Çünkü İran içerisindeki ikiye ayrılmış bir devlet yapısında, Ruhani lider olan Hamaney'in koltuğu sarsılıyor ve rejim ayrıca tehlike altında. Bu yüzden bıçak kemiğe dayandı ve su ısındı. Belki de İran'da bir rejim değişikliğine yakın bir zamanda şahit olacağız.İran içerisinde olan iki kanattan biri olan İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ve kabinesi, diplomatik bir masaya da sıcak bakmakta. En önemlisi, gelinen noktada şu: İran Cumhurbaşkanı ile İran Ruhani lideri arasındaki iplerin kopmasına da şahitlik ediyoruz.İran, yıllarca ambargo altında kalmış bir şekilde o ambargoları kırmaya çalışmış, bazen de başarılı olmuş bir ülke.Ve yıllarca nükleer güce sahip olmak için çok büyük bedeller ödemiş olan bir Ortadoğu ülkesi. Özellikle Çin faktörüne dikkat çekmek istiyorum. Dünyanın yeni jandarması diyebiliriz kendisine; gücü ve nüfuz ettiği etki alanları ile adeta ABD ile karşı karşıya.Ve İran'a inen bir Çin Kargo uçağı... Çin, en büyük destekçisi şu an İran'ın; ardından Pakistan ve Rusya. O kadar birbiriyle alakalı konular var ki... Mesela Pakistan - Hindistan'ın sıcak çatışması konuşuluyordu geçen haftalarda ve arkasında Hindistan'ın İsrail vardı. Sonra Hindistan liderini Güney Kıbrıs'ta gördük.Aslında bloklaşmalar ortaya çıktı: İran, Çin, Rusya, Pakistan... İsrail, ABD, Yunanistan, Almanya, Fransa, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi... Rusya'ya ayrı parantez açmak istiyorum. Şu an bölgede biraz daha pasif halde, lakin uyumuyor. Rusya da Ukrayna'yı güçlü şekilde vurmayı sürdürüyor gözler üzerinde değilken. Peki Arap Dünyası? Sadece kınamakla yetiniyor, bir de İsrail'e giden füzeleri vurmak ile meşguller. Ya Türkiye Cumhuriyeti?Sadece bölgenin en güçlü ve dinamik ülkesi Türkiye kaldı. Ve ülkemizin etki alanları ile şu söz havada değil:"Türkiye, Türkiye'den Büyüktür."Ülkemiz her zaman barıştan yana tavır aldı bütün savaş ve sıcak çatışmalarda ve arabuluculuk yaptı. Ve Dünya'nın neresi olursa olsun, gündem içerisinde Türkiye'nin adı hep var. Gelelim diğer taraf olan İsrail'e yakından bakmaya:İnsanlık utancı açısından tanıyoruz onu, soykırım ile tanıyoruz ve küçük bebek bedenleri üzerinde hâlâ şuursuzca tepinerek, hiçbir şey yokmuşçasına diplomasi ve siyaset yapmasından tanıyoruz. Ve yine bir soykırım peşinde...Ve Gazze ile birlikte işgal ettiği toprakları unutturmak istiyor, yani soykırımı. İsrail'in en büyük dayanağı tabii ki ABD. Her türlü desteği vererek Ortadoğu üzerindeki haritaları devşirmek. Irak ve Suriye en basit örnektir ama İran, o ülkelere benzememeli; bölge açısından da ülkemiz açısından da iyi olmayacağını hepimiz bilmekteyiz. İran ve İsrail, teokratik açıdan dipsiz iki kuyu. Bölgedeki emelleri, ikisinin de karşı karşıya gelmesine sebep oluyor. Her iki ülkede de, hatta İran'ın nükleer güce sahip olduğunu düşünüyorum. Çünkü İsrail ve ABD cephesinin İran'ı masaya oturtmakla oyalayıp ani bir şekilde vurması, İran'ın nükleer güçte ilerlemesinin önüne geçmesinden kaynaklanmakta. Umalım ki bir nükleer felaket yaşanmasın. Sonuçları, bölgemiz ve Dünya için hiç iyi olmaz. Bölgedeki masum sivillerin ve bebeklerin ölmediği bir Dünya hayali ile...
GENEL
Yayınlanma: 17 Haziran 2025 - 14:44
İran ve İsrail
Berke Kaya yazdı; "İran ve İsrail"
GENEL
17 Haziran 2025 - 14:44