İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZELMAN, İZENERJİ ve Ege Şehir'de 23 bin işçinin grevi sürerken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.“SENDİKA KİMSENİN BABASININ ÇİFTLİĞİ DEĞİLDİR”“Mevcut görevle ilgili durum değerlendirmesi yaptık ve süreci konuştuk. Görüş alışverişinde bulunduk. Bundan sonrasında ne yapmanız gerektiği konusunda temennimizde bulunduk. Şehrimizde aksamalar var ve en çok rahatsız olunan şey temizlik konusu. Bayram arifesindeyiz. Bunlarla birlikte ilaçlama çalışmasını da yapılması gerekiyor. Bunların hepsi belediyenin görevi. Bundan sonra bir aksama yaşanmasını istemediğimiz için belediyeler arasında nasıl görevler yapabiliriz bunları konuştuk. Akşam çöp toplama çıkmam planlanmış bir şey değildi. Oradaki çöp görüntüsünün çok kötü olduğunu görünce ben bu şehrin belediye başkanıyım ve bunun böyle olmasına göz yumamam dedim ve birkaç arkadaş çağırarak temizlik yapma kararı aldık. Çalışmama kararı almak bütün sendikalarda var. Sendika üyeliği gönüllü bir üyeliktir. Ve sendika karar aldığında o greve katılıp katılmama özgürce kullanabilirsiniz. Grev hakkımı kullanacağım dediğinizde iş yerini terk etmeniz gerekiyor. Sigortanız ve maaşınız duruyor. Greve katılmama kararı alan çalışanlar da saygı duymanız gerekiyor. Sendikadan atmakla tehdit edemezsiniz. Bunların hiçbiri hukuki değil. İşini yapmak isteyene engel olmak istediğinizde bu bir suçtur. Bir süredir yaşadığımız süreçle birlikte ortaya çıktı ki burada bir yanlış yapılıyor. Greve katılma hakkı var ve katılmama hakkına da saygı duyulması gerekiyor. Bu hukuksuz eylem olur. Sendika kimsenin babasının çiftliği değildir. Sendikadan atarım gibi söylemler olmaz. Hukuk, yargı çalışanın yanında karar çıkar.”
“ÇALIŞANLARI TEHDİT EDİYORLAR”Bu grev kararı alındığından beri Genel İş sendikaları ve Ege Başkanı açıkça çalışanları tehdit ediyorlar. Siz görüyorsunuz ki gönüllüler ama bize gelen bilgiler öyle değil. 2 saatte bir yoklama alınıyormuş. Alana gitmek zorunda ve o görüntüyüm vermek zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Çalışana engel oluyorlar. Park ve bahçeler müdürlüğünün bahçesine bir sandalye koyup, giriş çıkışlara engel oldular. Belediye başkanı arkadaşlarımızdan bazıları çalışmalara araba anahtarlarını alıp gidilerek, yol kapatarak engel olmaya çalıştıklarını söylediler. Ben de dün akşam Belediye Başkanı olarak çöpleri toplayarak bir çaba göstermeye çalıştım, hiç kimseyi bir şey yapmaya zorlamadım. Ama duyulunca önce çevredeki esnaftan sonra ilçe belediye başkanlarımızdan gelen destek ile konu büyüdü.”“VERİLMİŞ EN YÜKSEK MAAŞLARDIR”İzmir halkı ve Türkiye halkı bu olayda haklılığımızı görmüş oldular. Dün de bugün de yarın da her zaman görüşme basında açık. Arkadaşlarımız her türlü görüşme talebine açık. Dün de evvelsi gün de görüştük. Biz o masaya koyduğumuz rakamlar belediye çalışanlarına verilmiş en yüksek maaşlardır. Türkiye’de İzmir’in belediyeleri dahil hiçbir yerde daha yüksek maaş verilememiştir ve böyle bir şey yoktur. Basın toplantısında anlattığım şey ‘ ben görev gelmeden önce önceki belediye başkanının sendika ile yaptığı ölçüsüz sözleşme’ söylemlerimi ele alarak benim de onu yapmamı istiyorlar. Onların haklarını en üst düzeyse vermek bizleri mutlu eder. Ama biz o rakamları verirsek, İzmir Büyükşehir Belediyesi bu bütçeyi kaldırması mümkün değil.”
“VEREBİLDİĞİMİZ EN İYİ TEKLİFİ VERDİK”“Ben göreve geldikten sonra bu aradaki farkı kapatalım diye Ağustos ayında yüzde 7’lik artış yaptık. Bunun nedeni diğer sendika ile Genel İş’in arasındaki fark kapansın istedik ve gelecek yılın artışına da sayın dedik. Aslında bu artış yüzde 7 ile birlikte yüzde 38 artışa tekabül ediyor. Bizim görüşmeler açısından kapımız açık. Verebildiğimiz en iyi teklifi verdik. Bundan ötesine gitmek sorumsuzluk olur ve belediyeyi daha fazla ödeyemeyeceği borçlar altına sokmak olur. Bu dönemde insanların yaşayacağı mağduriyet siyasi olarak da bizi zedeler. Bizimle uzlaşmak için ne bilgiye ihtiyaç varsa bize gelmesi gerekiyor.”“SENDİKA TEMSİLCİLERİ YALAN SÖYLÜYOR”Bugün çıkan paylaşımlardan, haberlerden üzülerek bahsetmek istiyorum. Birileri bunları siyasi fırsatçılığa dönüştürmüş durumda. Halka yalan söylemesinler. Bunu siyasi fırsatçılığa dönüştürmeye çalışanlara sesleniyorum. İzmir dışında iller de var bu ülkede. İzmir’de belediye dışında çalışan işçiler memurlar da var. Profesörler, doktorlar biz bu kadar maaş almıyoruz diyorlar. Emekliler aldıkları maaşlar hiçbir şeyi halledemezler durumda. İzmir Büyükşehir Belediyesi son bayramda da yaptığı gibi insanlara sosyal belediyecilik yapıyor. Halkın parasını harcarken bizden şunu mu istiyorlar; çalışanlarımıza para verelerim ama başka hizmetleri yapmayalım mı? Sorun çıktı ve ortada istismar edilecek insanlar var ve bu insanları istismar ediyorlar. Sendika temsilcileri yalan söylüyorlar. Burası fabrika değil. Geliri sabit. Vatandaşın bütçesinden belediyeye düşen fark. DİSK Genel İş bizim sayemizde İzmir’de örgütlendiniz. Bunu nasıl istismar edersiniz, bu haksızlığı nasıl yaparsınız? Bu İzmir’e yaptığınız büyük bir haksızlıktır, İzmir bunu hak etmiyor."“SİYASET FIRSATÇILIĞI YAPANLAR KÜÇÜK BİR AZINLIK OLARAK KALACAK”“Birileri buna işçi düşmanlığı diyorlar. Biz bu şehrin bütün insanlara hizmet etmek için üzerimize ne düşüyorsa onu yapmak zorundayız. Böyle bir ortamda siyasi ve ekonomik olarak kriz yaşadığı bu ortamda İzmir gibi bir şehirde siyaset fırsatçılığı yapanlar küçük bir azınlık olarak kalacak ve halkı ikna edemeyecekler. Biz bu ülkede iktidara talibiz. O yüzden bizi sokakta çöp toplarken göreceksiniz. Neden İzmir, neden CHP’li belediye? Bu ülkede bunca haksızlık, adaletsizlik varken her yerde dut yemiş bülbül gibisiniz. Böyle bir durumda çöpleri toplamamak, çalışmak isteyen işçileri tehdit ettirmek kimin yaptığı şeydir, kimin tutumudur lütfen dikkat etsinler. ““SORUMLULUK SENDİKADADIR “Dün akşam şube başkanı çöpleri toplayamazsın dediği yalan söylemeyi bırakın. Biz kimseyi tehdit etmiyoruz. Tehdit ettikleri insanlara şehrimiz, insanlarımız baksın. Bu yalanları halkımızın duyması gerekiyor. Her türlü fırsatçılığa karşı biz bu şehre sahip çıkmaya devam edeceğiz. Şehrimizi, halkımızı bizimle dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz. İzmirli olmaktan gurur duyuyoruz ve bu duruşumuz devam edecek. Tutarsız hiçbir tutumun içinde olmayacağız. Sorumluluk sendikadadır. İşçilerin muhatabı olan bizden çok sendikadadır. İşçiler sendikayı uzlaşma konusunda ikna etmelidir. Çözümsüzlük içine götürmek isteyenler oluşsa hukuk çerçevesinde gereğini yapacağım. İzmir Belediyesi’ni de İzmir’i de önünüzde diz çöktürtmeyeceğim”


