CHP Gençlik Kolları Emek, Gelecek ve Zafer Kampı Seferihisar Teos Ormancı Tesisleri’nde tüm hızıyla devam ediyor.
2. gün, sabah sporu sonrası kahvaltı ile başlayan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz konuşmaları ile devam eden kampın ikinci gününde ilk eğitim konferansını ‘’31 Mart Seçimleri ve Gençliğin Pozisyonu’’ konusu ile Emre Yılmaz tarafından gerçekleştirildi.
Emre Yılmaz 23 Haziran İstanbul seçimlerinin başarısında gençliğin rolünden bahsederken ‘’40 milyon insanın yaşadığı yerde Cumhuriyet Halk Partisi, bu seçimleri ile birlikte iktidarın en iyi alternatifi oldu. Bu gelecek farklı bireyleri bir araya getirecek, ortak toplumsal bir bellek oluşturacak ve başka bir gelecek mümkün sloganını biz gerçekleştirmek için çalışacak. Sokaklar güvenli olursa her yere güvenlik kamerası takmak zorunda kalınmaz. Temel mesele tüm sokakları güvenli hale getirmektir. Bu doğrultuda hep birlikte çalışacağız. Belki meclis ve parlamentolarda daha azız ancak başka bir gelecek hayalimiz için artık çok daha kalabalığız’’ diyerek konuşmalarını bitirdi.
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel “Öncelikle böyle samimi bir ortamla karşılaştığım için çok mutluyum. Seçimlerde kazandığımız bu başarının mimarlarından biri olan Genel Başkan’ımıza doğru adımları ve kurulan ittifaklar ile seçmendeki gönül bağları adına teşekkür ediyoruz. Bundan sonra baharı daim kılmak birinci ödevimiz olacak. Bu ülkeyi yönetecek kadrolar sizler, Atatürkçülük sizlere emanettir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’da parti deneyimlerini anlatırken gençlik siyasetini, teknolojinin getirdiği küreselleşmenin, değiştirdiği ve dönüştürdüğü gelecek algısı ve siyasi mücadelelerden bahsetti. Program CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu konuşmasıyla devam etti.
Kaftancıoğlu konuşmasında şunları söyledi: Siyasette alışıla gelmişin dışına çıkarak gençleri bu yaz döneminde başlayan gençlik kampında canla başla çalışan partisine emek veren herkese teşekkür ediyorum. İşte İstanbul seçimleri nasıl kazanıldı diye soranlara özellikle kadınlarımıza ve gençlerimize teşekkür ediyorum. Siyasilerin burun kıvırdığı işleri gençler yaptı. mücadele ettik sandık iradesi anlatıldığında basit gibi görünen aslında çok önemli olan bir görevi gerçekleştirdiler.
İstanbul seçimleri gençlerin ve kadınların iradesiyle kazanıldı
Bunu nerden biliyorum İstanbul da il kongresinde birincisi İstanbul’dan geldiler İstanbul’dan gidecekler İstanbul nefes alacak Türkiye’de nefes alacak demiştim. Ama bunu Sizlerden aldığım enerjiyle bunu hissederek söylemiştim. İkincisi bunu yapabilmek için önce bir hedef koymak, bu hedefe ulaşmak için önce buna kendimiz inanmak hep birlikte çalışmak zorundayız demiştik. Bunu da şöyle tarif etmiştik “Mış” gibi iş yapmayacağız. Ve söylemediğimiz şeyleri yapmayacağız. Ama en önemlisi örgüt olacağız demiştik.
İl kongresinden sonra gençlerle yaptığım ilk toplantıda Gençlik kollarına ve gençlerimize hep şunu söylemişimdir. Ben size akıl veren yol gösteren direktif veren İl başkanı değil tam tersi sizden öğrenen sizden aldıklarını topluma yansıtan ve sizlerle birlikte mücadeleyi savunan bir il başkanı olmak istiyorum demiştim. Ve hakikaten ne mutlu bana ki her birinizi ayrı ayrı teşekkür ediyorum bu mücadeleyi fazlasıyla hissettirdiniz.” Dedi.
İstanbul hikâyemizin elbette kahramanları vardır. Hikâye’nin iki ana unsuru vardır. 1. Kenti kurtarmak bir kez daha AKP zihniyetiyle İstanbul yönetiyor ya da yönetiliyor olsaydı, ne yazık ki, bugüne kadar talan edilmiş kent İstanbul olarak kalması mümkün değildi. İstanbul kent olarak tarihi doğası, coğrafyası, kültürüyle köprüden önce kentin son kurtuluşuydu. Kendimizden önce kenti kurtarmak sonra kendimiz dolayısıyla geleceğimizi kurtarmak adına böyle bir hikâye ye giriştik. Eğer yazdığınız hikâye ye kendiniz inanıyorsanız buna inanarak karşınızdakine göz göze samimi ve saygılı bir şekilde anlatıyorsanız ama anlatmak ile kalmıyor bu hikâyeyi hayata geçirmek için bunun gerekliliklerini yapıyorsanız eğer bu hikâyelerin başarıya ulaşmaması mümkün değildir. Şuan sizin durumunuzu inanın kıskanıyorum çünkü sizin yaşınızdayken böyle bir kampta hiç olmadım. Böylesi ortamlardan hikâyeler yazıp ileriye doğru planlar yapmak adına çok güzel bir ortam burası. Yıllar sonra burada bulunmanızın ne kadar önemli olduğunu anlayacaksınız. Kendimizi ayrıştıran değil bir arada tutan olmalıyız ben kendi adıma söylediğim her şeyi yaptığımı iddia etmiyorum. Söylediğim her şeyi yapmaya ve yaşatmaya çalışan bir il başkanı olmaya çalıştım.” Dedi.
2. gün, sabah sporu sonrası kahvaltı ile başlayan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz konuşmaları ile devam eden kampın ikinci gününde ilk eğitim konferansını ‘’31 Mart Seçimleri ve Gençliğin Pozisyonu’’ konusu ile Emre Yılmaz tarafından gerçekleştirildi.
Emre Yılmaz 23 Haziran İstanbul seçimlerinin başarısında gençliğin rolünden bahsederken ‘’40 milyon insanın yaşadığı yerde Cumhuriyet Halk Partisi, bu seçimleri ile birlikte iktidarın en iyi alternatifi oldu. Bu gelecek farklı bireyleri bir araya getirecek, ortak toplumsal bir bellek oluşturacak ve başka bir gelecek mümkün sloganını biz gerçekleştirmek için çalışacak. Sokaklar güvenli olursa her yere güvenlik kamerası takmak zorunda kalınmaz. Temel mesele tüm sokakları güvenli hale getirmektir. Bu doğrultuda hep birlikte çalışacağız. Belki meclis ve parlamentolarda daha azız ancak başka bir gelecek hayalimiz için artık çok daha kalabalığız’’ diyerek konuşmalarını bitirdi.
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel “Öncelikle böyle samimi bir ortamla karşılaştığım için çok mutluyum. Seçimlerde kazandığımız bu başarının mimarlarından biri olan Genel Başkan’ımıza doğru adımları ve kurulan ittifaklar ile seçmendeki gönül bağları adına teşekkür ediyoruz. Bundan sonra baharı daim kılmak birinci ödevimiz olacak. Bu ülkeyi yönetecek kadrolar sizler, Atatürkçülük sizlere emanettir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’da parti deneyimlerini anlatırken gençlik siyasetini, teknolojinin getirdiği küreselleşmenin, değiştirdiği ve dönüştürdüğü gelecek algısı ve siyasi mücadelelerden bahsetti. Program CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu konuşmasıyla devam etti.
Kaftancıoğlu konuşmasında şunları söyledi: Siyasette alışıla gelmişin dışına çıkarak gençleri bu yaz döneminde başlayan gençlik kampında canla başla çalışan partisine emek veren herkese teşekkür ediyorum. İşte İstanbul seçimleri nasıl kazanıldı diye soranlara özellikle kadınlarımıza ve gençlerimize teşekkür ediyorum. Siyasilerin burun kıvırdığı işleri gençler yaptı. mücadele ettik sandık iradesi anlatıldığında basit gibi görünen aslında çok önemli olan bir görevi gerçekleştirdiler.
İstanbul seçimleri gençlerin ve kadınların iradesiyle kazanıldı
Bunu nerden biliyorum İstanbul da il kongresinde birincisi İstanbul’dan geldiler İstanbul’dan gidecekler İstanbul nefes alacak Türkiye’de nefes alacak demiştim. Ama bunu Sizlerden aldığım enerjiyle bunu hissederek söylemiştim. İkincisi bunu yapabilmek için önce bir hedef koymak, bu hedefe ulaşmak için önce buna kendimiz inanmak hep birlikte çalışmak zorundayız demiştik. Bunu da şöyle tarif etmiştik “Mış” gibi iş yapmayacağız. Ve söylemediğimiz şeyleri yapmayacağız. Ama en önemlisi örgüt olacağız demiştik.
İl kongresinden sonra gençlerle yaptığım ilk toplantıda Gençlik kollarına ve gençlerimize hep şunu söylemişimdir. Ben size akıl veren yol gösteren direktif veren İl başkanı değil tam tersi sizden öğrenen sizden aldıklarını topluma yansıtan ve sizlerle birlikte mücadeleyi savunan bir il başkanı olmak istiyorum demiştim. Ve hakikaten ne mutlu bana ki her birinizi ayrı ayrı teşekkür ediyorum bu mücadeleyi fazlasıyla hissettirdiniz.” Dedi.
İstanbul hikâyemizin elbette kahramanları vardır. Hikâye’nin iki ana unsuru vardır. 1. Kenti kurtarmak bir kez daha AKP zihniyetiyle İstanbul yönetiyor ya da yönetiliyor olsaydı, ne yazık ki, bugüne kadar talan edilmiş kent İstanbul olarak kalması mümkün değildi. İstanbul kent olarak tarihi doğası, coğrafyası, kültürüyle köprüden önce kentin son kurtuluşuydu. Kendimizden önce kenti kurtarmak sonra kendimiz dolayısıyla geleceğimizi kurtarmak adına böyle bir hikâye ye giriştik. Eğer yazdığınız hikâye ye kendiniz inanıyorsanız buna inanarak karşınızdakine göz göze samimi ve saygılı bir şekilde anlatıyorsanız ama anlatmak ile kalmıyor bu hikâyeyi hayata geçirmek için bunun gerekliliklerini yapıyorsanız eğer bu hikâyelerin başarıya ulaşmaması mümkün değildir. Şuan sizin durumunuzu inanın kıskanıyorum çünkü sizin yaşınızdayken böyle bir kampta hiç olmadım. Böylesi ortamlardan hikâyeler yazıp ileriye doğru planlar yapmak adına çok güzel bir ortam burası. Yıllar sonra burada bulunmanızın ne kadar önemli olduğunu anlayacaksınız. Kendimizi ayrıştıran değil bir arada tutan olmalıyız ben kendi adıma söylediğim her şeyi yaptığımı iddia etmiyorum. Söylediğim her şeyi yapmaya ve yaşatmaya çalışan bir il başkanı olmaya çalıştım.” Dedi.