Çevreci Sivil Toplum Örgütleri toplanarak Sığacık Körfezinde aşırı balık çiftliği yapıldı iddiası ile tepki gösterdi. Körfezin kirlilik sürecinin balık çiftliklerinin kapasitesinin arttırılması ile hızlanacağını vurgulayan çevreciler toplantının ardından yazılı bir açıklama yaparak şöyle dedi.
.
.
"Kim sardı bu işi İzmir’in başına"
Aslında bir soru gibi algılansa da bu bir soru değildir çünkü yanıtı biliniyorsa soru sormanızın da bir anlamı yoktur.
Mesaj 35 ile 2007 yılında dönemin hükümetine bir çağrı ve bir öneri ile İzmir ve Ege bölgesinin Su Ürünleri Yetiştiriciliği konusunda ne kadar zengin koy ve körfezlere sahip olduğu denizcilik ve doğal yaşam ile ne kadar ilgili olduğunu bilmediğimiz İzmir’li holding sahibi bey tarafından İzmir’in başınsa musallat edilmiştir.
Nedir derseniz. Elbette ki uzun zamandır unuttuğumuz bir konu olan “Kültür Balıkçılığı” konusudur.
Sığacık körfezinde potansiyel alan olarak belirlenen yerlerde mevcut duruma göre 11.000 ton olan üretim kapasitesi Gerence körfezinden taşınarak gelecek olan bir firma ile neredeyse 20.000 tona çıkacaktır. Burada sorulması gereken bazı sorular olacaktır.
Gerence körfezinden “Potansiyel Üretim Alanı” değil diye taşındığını ifade etmek ne kadar gerçekçi bir açıklamadır.
Gerence körfezinde üretim yapan bu firmanın üretim kalitesinde bir değişiklik olduğu için mi daha temiz ve daha nitelikli yeni bir körfeze taşınma gerekçesi olmuştur.
Sığacık körfezinin kapalı bir körfez olduğu bilindiği halde ve yıllık 20.000 ton üretim sonucu oluşacak kirlenmenin temizliği için ne kadar bir kaynak ve süreye ihtiyaç olduğu hesaplanmışmıdır.
Gerence’den Sığacık körfezi 9 numaralı üretim alanına yıllık 8.850 ton kapasite ile gelecek olan Tabaoğlu Su Ürünleri Ltd. Şti nin ÇED toplantısı yapılmış, toplantıya katılan yöre halkı ve Sivil Toplum Kuruluşları; bu çiftliklerin bu körfezde yer almaması gerektiğini, bu çiftlikleri dünyanın en doğal ve temiz olduğunu söyledikleri bu körfezde yapılmasın diyorlar."
.
.
.
"Kim sardı bu işi İzmir’in başına"
Aslında bir soru gibi algılansa da bu bir soru değildir çünkü yanıtı biliniyorsa soru sormanızın da bir anlamı yoktur.
Mesaj 35 ile 2007 yılında dönemin hükümetine bir çağrı ve bir öneri ile İzmir ve Ege bölgesinin Su Ürünleri Yetiştiriciliği konusunda ne kadar zengin koy ve körfezlere sahip olduğu denizcilik ve doğal yaşam ile ne kadar ilgili olduğunu bilmediğimiz İzmir’li holding sahibi bey tarafından İzmir’in başınsa musallat edilmiştir.
Nedir derseniz. Elbette ki uzun zamandır unuttuğumuz bir konu olan “Kültür Balıkçılığı” konusudur.
Sığacık körfezinde potansiyel alan olarak belirlenen yerlerde mevcut duruma göre 11.000 ton olan üretim kapasitesi Gerence körfezinden taşınarak gelecek olan bir firma ile neredeyse 20.000 tona çıkacaktır. Burada sorulması gereken bazı sorular olacaktır.
Gerence körfezinden “Potansiyel Üretim Alanı” değil diye taşındığını ifade etmek ne kadar gerçekçi bir açıklamadır.
Gerence körfezinde üretim yapan bu firmanın üretim kalitesinde bir değişiklik olduğu için mi daha temiz ve daha nitelikli yeni bir körfeze taşınma gerekçesi olmuştur.
Sığacık körfezinin kapalı bir körfez olduğu bilindiği halde ve yıllık 20.000 ton üretim sonucu oluşacak kirlenmenin temizliği için ne kadar bir kaynak ve süreye ihtiyaç olduğu hesaplanmışmıdır.
Gerence’den Sığacık körfezi 9 numaralı üretim alanına yıllık 8.850 ton kapasite ile gelecek olan Tabaoğlu Su Ürünleri Ltd. Şti nin ÇED toplantısı yapılmış, toplantıya katılan yöre halkı ve Sivil Toplum Kuruluşları; bu çiftliklerin bu körfezde yer almaması gerektiğini, bu çiftlikleri dünyanın en doğal ve temiz olduğunu söyledikleri bu körfezde yapılmasın diyorlar."
.